Umudunu yıkma; Yusuf'u hatırla:..
"Ayağın kırıldı diye üzülme.
Allah sana belki kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye kırılma
belki oradan bile bir kapı açılır.
Yusuf kuyudan sultan oldu.."
Mevlana Celaleddini Rûmi
"Ayağın kırıldı diye üzülme.
Allah sana belki kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye kırılma
belki oradan bile bir kapı açılır.
Yusuf kuyudan sultan oldu.."
Mevlana Celaleddini Rûmi
Asıl Özür Gönüldedir
İnsanın hem yücelerin yücesine çıkış yolu hem de aşağıların aşağısına iniş yolu açıktır. Yani Peygamberlere komşu olacak makama kadar yükselebilir melekleri bile geçebilir… Aynı insan hayvanlardan daha da değersizleşebilir hatta şeytanlaşabilir. Gaflet perdesiyle kapalı olan gözü dünyadan başka şey görmez. Hep madde hep para pul servet makam mevki zevk keyif ve eğlence peşinde helal haram dinlemeden Şeytan’ın askeri olur… Ancak Rabbi’ni bilen O’nun kulu olduğunu unutmayan Peygamber çizgisinden sapmayan yaratılış amacının dışına çıkmayan yüksek ruhlular da melekleri dâhi imrendiren mânevî derecelere ulaşabilirler. Melekler ise yaratılış çizgisini sürdürürler. Ne aşağıya düşerler ne de makamlarını yüceltebilirler. Hangi kulluk çizgisinde yaratıldılarsa o çizgide devam ederler. Çünkü ne daha fazla ibadet edebilirler ne de günah işleyip kayba uğrarlar. Bu sebeple meleklerin makamı sabittir değişmez.
Sadi-i Şirazi’ye şeytanlaşmış bir insanla Şeytan’ın mukayesesini sormuşlar. Şu cevabı vermiş: Ey bana insan ve Şeytan’dan hangisinin daha hayırsız olduğunu soran! Bilmez misin ki Şeytan Kur’an okumaktan kaçar insanoğlu ise Mushaf’ı çalar götürür!” “Yaratılmışların en üstünü olan insan” kötü bir seçimle aşağıların aşağısına yuvarlanabilir… En şerefli olmak vasfını öyle bir şerefsizlikle değiştirir ki canavarlar bile ondan iğrenirler… Böylesine yaratılış istikametinden çıkmış olan bir insan Şeytan’ı çok sevindirir. Şeytan bu insanlar sebebiyle çok rahat eder çok dinlenir ve etki alanını durduk yere genişletir. Zira bu şeytanlaşmış insanlar Şeytan’a yapacak bir iş bırakmazlar… Hatta bazen şerlerinden Şeytan bile çekinir. Halk arasından bu tip insanlara “Şeytan’a pabucunu ters giydirir.” derler… - İnsanı böylesine alçaltan nedir? - Hiç şüphesiz ki nefsidir. Nefsine uyması iman zayıflığına düşmesi insanı alçaltır onu gönül özürlü yapar.Hz. Yusuf (as) gibi bir büyük Peygamber dahî “Rabbim rahmetiyle beni korumasaydı ben de nefsime uyabilirdim…” demiştir. Sürekli kötülükleri emreden bu nefis içimizdeki asıl düşmandır. Nefis Şeytan’ın işbirlikçisi ve casusudur… Nefis ve Şeytan işbirliği en çirkini en güzel gösterebilir... Kötüyü iyi yanlışı doğru zararlıyı faydalı göstermekte mahirdirler. Bu güçlü işbirliğinin hilesinden kurtulmak için iman şuuru lazımdır. Hakîkatine varılmış bir imandan hâsıl olan nur ile insanın kalp gözü açılır… Mü’min olmayanların göremediklerini görürler hayrı şerden ayırırlar. Hem hayrı iyiyi doğruyu fark ederler hem de o doğrultuda yaşama azim ve iradesini gösterirler… Kalp gözünü kapayan bir yığın gaflet sebebi vardır. Ancak insanı gerçeklerden uzaklaştıran gönül özürlü yapan en mühim unsurlardan biri belki de birincisi gururdur.
VEHBİ VAKKASOĞLU
Sadi-i Şirazi’ye şeytanlaşmış bir insanla Şeytan’ın mukayesesini sormuşlar. Şu cevabı vermiş: Ey bana insan ve Şeytan’dan hangisinin daha hayırsız olduğunu soran! Bilmez misin ki Şeytan Kur’an okumaktan kaçar insanoğlu ise Mushaf’ı çalar götürür!” “Yaratılmışların en üstünü olan insan” kötü bir seçimle aşağıların aşağısına yuvarlanabilir… En şerefli olmak vasfını öyle bir şerefsizlikle değiştirir ki canavarlar bile ondan iğrenirler… Böylesine yaratılış istikametinden çıkmış olan bir insan Şeytan’ı çok sevindirir. Şeytan bu insanlar sebebiyle çok rahat eder çok dinlenir ve etki alanını durduk yere genişletir. Zira bu şeytanlaşmış insanlar Şeytan’a yapacak bir iş bırakmazlar… Hatta bazen şerlerinden Şeytan bile çekinir. Halk arasından bu tip insanlara “Şeytan’a pabucunu ters giydirir.” derler… - İnsanı böylesine alçaltan nedir? - Hiç şüphesiz ki nefsidir. Nefsine uyması iman zayıflığına düşmesi insanı alçaltır onu gönül özürlü yapar.Hz. Yusuf (as) gibi bir büyük Peygamber dahî “Rabbim rahmetiyle beni korumasaydı ben de nefsime uyabilirdim…” demiştir. Sürekli kötülükleri emreden bu nefis içimizdeki asıl düşmandır. Nefis Şeytan’ın işbirlikçisi ve casusudur… Nefis ve Şeytan işbirliği en çirkini en güzel gösterebilir... Kötüyü iyi yanlışı doğru zararlıyı faydalı göstermekte mahirdirler. Bu güçlü işbirliğinin hilesinden kurtulmak için iman şuuru lazımdır. Hakîkatine varılmış bir imandan hâsıl olan nur ile insanın kalp gözü açılır… Mü’min olmayanların göremediklerini görürler hayrı şerden ayırırlar. Hem hayrı iyiyi doğruyu fark ederler hem de o doğrultuda yaşama azim ve iradesini gösterirler… Kalp gözünü kapayan bir yığın gaflet sebebi vardır. Ancak insanı gerçeklerden uzaklaştıran gönül özürlü yapan en mühim unsurlardan biri belki de birincisi gururdur.
VEHBİ VAKKASOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder