Bir zaman Hz. Yusuf un kapısını bir dostu çaldı. Oturup uzun uzun konuştular. Dostu Hz. Yusuf’a kuyuya atıldığı zamanı sordu. Yusuf ona başından geçenleri anlattı. Bir süre sonra Hz. Yusuf dostuna dedi:
"Ey misafir dostum! Söyle bakalım bana ne hediye getirdin? Haydi çıkar ver hediyeni!" Misafir ise: "Sana hediye olsun diye çok şeye baktım. Ancak hiç birini uygun görmedim. Bir altın kırıntısı bir altın madenine; bir damla su bir okyanusa hediye olarak götürülür mü hiç?
Çok düşündüm ve sana bu aynayı getirmeyi uygun gördüm.
Ey gözümün nuru sen o aynaya baktıkça ve güzel yüzünü gördükçe umarım beni hatırlarsın."
Güzel en çok güzelliğini seyretmek ister. Ona verilecek en güzel hediye de kendisini seyredeceği bir aynadır. Acaba binlerce güzel isimleri olan Cemîl-i zü’l-Celal ayinesiz olabilir mi? Elbette böyle bir zât bilinmek isteyecek ve isimlerine ayna olması için insanı yaratacak. İnsan da ayna olup onu keşfedecek ve ettirecek kendinde onun esmasını gösterecek. Bu ayinedarlık
Cemîl-i zü’l-Celâle takdim edilecek en güzel hediye olacak.
Ey bu şerefe nail olan insan!
Zayıflığını bil ki Kaviyy ismini gösterip kuvvet bulasın!
Aczini bil ki Kadîr isminin haşmetini göresin!
Noksan ve kusurunu bilip kendini temizle ki Kudsiyetini idrak edesin!
Fakirliğini bilerek nihayetsiz gınasına mahzar olasın!
Yoktan yaradılışımız onun mevcudiyetinin delilidir.
O Hayy’dır biz meyyitiz. Yani ölü topraktan yaratıldık.
Kalplerimiz de ölüydü Hâdî ismiyle hidayete erdik.
Şifayı kör-sağır tesadüfte değil onun Şâfî isminde bulduk.
Dualarımızı seslerimizi bize hizmet eden dalga boylarını Latîf ismiyle gönderdik.
Alîm ismiyle bildik Hafîz ismiyle sakladık muhafaza ettik.
Cevvad ismiyle cömert olup kalpleri sevindirdik.
Rauf ismiyle tüm mahlûkata ve âciz yavrulara şefkat ettik.
Semi’ ismiyle işittik Basîr ismiyle gördük.
Müdebbir ismiyle kendimizi ve sorumlu olduklarımızı idare yetkisi kazandık.
Mâlik ismiyle devletler yönettik.
Hâkim ismiyle adaletli hükümler verdik.
Âdil ismiyle tartımızı düzelttik ve evlatlarımız arasındaki adaleti gözettik.
Ey Rabbimiz!
Biz sanatçığımızla ancak senin sanatının boyutlarını kavrarız. Bütün sanatlar senin sanatını taklitten ibarettir. Bütün tasarımlar icatlar Musavvir ismindendir.
Bütün haberleşmeler Habîr isminle vuku bulur.
Rezzâk isminle besleniyor Kerîm isminle ikram olunuyoruz.
Kuddûs isminle bedenimiz ve kalbimiz temizleniyor.
Zâhir ismin beden Bâtın ismin ruh olarak bizde görünüyor.
Evvel ismin levh-i mahfuzdaki kaderimize Âhir ismin de âhiret hayatımıza delil oluyor.
Kâfî isminle kanaat ettirir Mâni isminle hastalık ve belalara engel olursun.
Dâfî isminle zararlı şeyleri def eder Fettâh isminle zor şeyleri açtırırsın.
Afuvv isminle hataları af ettirir bir de Muhsin isminle ihsan ettirirsin.
Münci isminle zor anımızda yetişir başkalarının kurtulmasına da bizi vesile edersin.
Ey Rabbimiz!
Muiz isminle yüceltir Muzill isminle alçaltırsın. İzzet ve şeref ancak sendendir. Ayinedar olma şerefi de sendendir. Aynadaki sır da sendendir. Biz ancak aksettiririz. Bunda dahi noksanız kırılmaya maruz bazen de kirli paslıyız.
Ya Bâkî! Ancak seninle bâkî ayinedar olur Yâ Selâm! Ancak seninle dünya ve âhirette kurtuluş sahiline çıkarız.
"Ey misafir dostum! Söyle bakalım bana ne hediye getirdin? Haydi çıkar ver hediyeni!" Misafir ise: "Sana hediye olsun diye çok şeye baktım. Ancak hiç birini uygun görmedim. Bir altın kırıntısı bir altın madenine; bir damla su bir okyanusa hediye olarak götürülür mü hiç?
Çok düşündüm ve sana bu aynayı getirmeyi uygun gördüm.
Ey gözümün nuru sen o aynaya baktıkça ve güzel yüzünü gördükçe umarım beni hatırlarsın."
Güzel en çok güzelliğini seyretmek ister. Ona verilecek en güzel hediye de kendisini seyredeceği bir aynadır. Acaba binlerce güzel isimleri olan Cemîl-i zü’l-Celal ayinesiz olabilir mi? Elbette böyle bir zât bilinmek isteyecek ve isimlerine ayna olması için insanı yaratacak. İnsan da ayna olup onu keşfedecek ve ettirecek kendinde onun esmasını gösterecek. Bu ayinedarlık
Cemîl-i zü’l-Celâle takdim edilecek en güzel hediye olacak.
Ey bu şerefe nail olan insan!
Zayıflığını bil ki Kaviyy ismini gösterip kuvvet bulasın!
Aczini bil ki Kadîr isminin haşmetini göresin!
Noksan ve kusurunu bilip kendini temizle ki Kudsiyetini idrak edesin!
Fakirliğini bilerek nihayetsiz gınasına mahzar olasın!
Yoktan yaradılışımız onun mevcudiyetinin delilidir.
O Hayy’dır biz meyyitiz. Yani ölü topraktan yaratıldık.
Kalplerimiz de ölüydü Hâdî ismiyle hidayete erdik.
Şifayı kör-sağır tesadüfte değil onun Şâfî isminde bulduk.
Dualarımızı seslerimizi bize hizmet eden dalga boylarını Latîf ismiyle gönderdik.
Alîm ismiyle bildik Hafîz ismiyle sakladık muhafaza ettik.
Cevvad ismiyle cömert olup kalpleri sevindirdik.
Rauf ismiyle tüm mahlûkata ve âciz yavrulara şefkat ettik.
Semi’ ismiyle işittik Basîr ismiyle gördük.
Müdebbir ismiyle kendimizi ve sorumlu olduklarımızı idare yetkisi kazandık.
Mâlik ismiyle devletler yönettik.
Hâkim ismiyle adaletli hükümler verdik.
Âdil ismiyle tartımızı düzelttik ve evlatlarımız arasındaki adaleti gözettik.
Ey Rabbimiz!
Biz sanatçığımızla ancak senin sanatının boyutlarını kavrarız. Bütün sanatlar senin sanatını taklitten ibarettir. Bütün tasarımlar icatlar Musavvir ismindendir.
Bütün haberleşmeler Habîr isminle vuku bulur.
Rezzâk isminle besleniyor Kerîm isminle ikram olunuyoruz.
Kuddûs isminle bedenimiz ve kalbimiz temizleniyor.
Zâhir ismin beden Bâtın ismin ruh olarak bizde görünüyor.
Evvel ismin levh-i mahfuzdaki kaderimize Âhir ismin de âhiret hayatımıza delil oluyor.
Kâfî isminle kanaat ettirir Mâni isminle hastalık ve belalara engel olursun.
Dâfî isminle zararlı şeyleri def eder Fettâh isminle zor şeyleri açtırırsın.
Afuvv isminle hataları af ettirir bir de Muhsin isminle ihsan ettirirsin.
Münci isminle zor anımızda yetişir başkalarının kurtulmasına da bizi vesile edersin.
Ey Rabbimiz!
Muiz isminle yüceltir Muzill isminle alçaltırsın. İzzet ve şeref ancak sendendir. Ayinedar olma şerefi de sendendir. Aynadaki sır da sendendir. Biz ancak aksettiririz. Bunda dahi noksanız kırılmaya maruz bazen de kirli paslıyız.
Ya Bâkî! Ancak seninle bâkî ayinedar olur Yâ Selâm! Ancak seninle dünya ve âhirette kurtuluş sahiline çıkarız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder