29 Eylül 2014 Pazartesi

İman ve İmtihan





İman Ve İmtihan
Allah Teala biz insanı gerçekten bir meşakkat (zorluklar,zahmetler,sıkıntılar)içinde yarattık (1)buyuruyor.Cenab-ı Hakk yaratılışımızın dahi meşakkat içinde olduğunu ,ömür denilen zaman dilimi içerisindede imtihanlardan geçirileceğimizi bize bir çok ayetlerinde bildirmektedir.
İnsan henüz anılmaya değer bir varlık değilken ,biz onu karışık bir nutfeden yarattık.Sonrada imtihandan imtihana sokarız.(2)
İnsanın manen yükselebilmesinin ve inkişaf ederek terakki etmesinin esası, terbiye-i İlahi iledir.Cenab-ı Hakk’ın insanı kendi ilmi ile esma-ı nukuşlarını kulu üzerinde tecelli etmesi kendi ahlakı ile ahlaklandırması ile olur.
İnsan zorluklar ve zahmet içinde yaratılmışken yüce Allah kullarını biraz korku ,açlık ,mallardan ve canlardan eksilterekte imtihana devam edeceğini söylemekte.(3)
Bizler imtihanda olduğumuzu hiç unutmamalı bahşedilen ömür nimetinide hayırlı şekilde değerlendirmeliyiz.Başımıza gelen hastalık,bela ve musibetlerin imtihan gereği olduğunu bilip sabretmemiz gerekir.O bela ,hastalık ve musibetlerin hikmet-i ilahi gereği olduğu bilinci ile rahmet vesilesi olduğunu düşünerek hasbunallahü venimel vekil deyip,Cenab-ı Hakk’a iltica edilir,şekva edilmez.Hem bizim hakkımız zayi olmamış ki itiraza hakkımız olsun.Bize düşen şekva değil şükürdür.
Hz.Ali(kv)efendimiz vucutta baş ne ise imanda da sabır odur buyuruyor.Başsız beden olamayacagı gibi,imansızda sabır olamaz.
Hastalık ,bela ve musibetlerin en şiddetlisine peygamberler de düçar olmuştur.O’nlar günahsız olmalarına rağmen sabır içinde Allah’a yönelmişlerdir.
Bütün nimetler imtihan vesilesi olduğu gibi bütün bela ve musibetlerde birer imtihan vesilesidir.Bu dünyada insan nimetlere karşı şükür ile imtihan edildiği gibi,bela ve musibetlere karşı da sabır ile imtihan edilmektedir.Yüce Allah sabredenlerle beraber olacagını ,sabredenleri cennet ve nimetleri ile mükafatlandıracagını müjdeliyor.(4)Fakat Cenab-ı Hakk ezeli ilmi ile kullarının içinde şükredenlerin pek az ,ve nankör olduklarını ayetinde bize bildirıyor.
Gerçekten insan hırsına düşkün ,huysuz ve sabırsız yaratılmıştır.(5)
Bizlerde Peygamber efendimiz (sav)in ettiği dua ile duamızı edelim.
‘’Ey kalbleri halden hale değiştiren Allah’ım benim kalbimi dinin üzere sabit kıl’’
Amin.
1-Beled/4
2-İnsan/1-2
3-Bakara/155-Ali İmran-186
4-Enfal-46-Hud/11-Rad/24-Furkan-75-İnsan-12
5-Mearic/19
 Berrin Türkoğlu Kaya

çocukluğum...



Yağmur yağar
çocukluğum ıslanır
Nuri Pakdil /

28 Eylül 2014 Pazar

savrulup gidenler..



Yapraklarım yok artık kuşlarım yok
Büsbütün viran oldu dağlarım
Ezberimdeki türküler de savrulup gitti
Ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
Sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü.

Ahmet Telli

23 Eylül 2014 Salı

Hazanla ben...



Hazanla ben,
Kol kolayız bu akşam ..
O yapraklarını döküyor, 
Ben içimi..

T.Tuğba Baş


14 Eylül 2014 Pazar

öyle bir derviş ki zaman...



Sılam yürüdüğüm yollardadır
Yuvam gurbette
Bıraktım ömrümü en ücra köşelerde
Yedi coğrafyası çürümüş bir mozaik
Bir gazelhan türkü söylüyor duvar diplerinde
Evet, öyle bir derviş ki zaman

Bağlarım ellerimde
Yapraklarım üryan
Öyleyse o bağların gazeliyim ben
Bağlar gazeli
Sömürülmüş, kemirilmiş, kuru
Toprağa kavuşacağı an
Herkeslerce beklenen..

//Ahmet Erhan //

13 Eylül 2014 Cumartesi

aşk-u şevk ehli





Aşk u şevk ehlî vecd-i hâl ister 
Ne kemâl ister u ne mâl ister… ÂHÎ

( Aşk ve şevk sahibi insanlar ne olgunluk ne de mal isterler, -onlar sadece- huşu içinde bulunacakları bir hâl isterler.)

çok eskiden


Şimdilerde bırakın apartmanı,
karşı komşuyu bile tanımazken,
"mahalleden arkadaşım" diye bir kavram vardı,
çok eskiden...
Kol kola, omuz omuza geçti bizim çocukluk günlerimiz

ve sanırım bilyelerimiz çarpışırken büyüdü yüreklerimiz...

İşte hep bu yüzden,
Bu içimizin boşlukları,
yalnızlık hastalıkları,
hep bu yüzden...
Bildiğin,
"İnsan" azlığı,
Sevgi tenhalığı...
Vefa karanlığı...

T.Tuğba Baş


11 Eylül 2014 Perşembe

ah çektim...




nice sessiz kalsam da nâlândır diyecekler
ah çektim bunca yıldır açsın diye çiçekler
..

Nurullah Genç 

9 Eylül 2014 Salı

can saati



Can saatini Rahman ezelde kuruvermiş,
Bir gün göreceksinki o saat duruvermiş.
n.f.k



huzur...



İnsan ne ister ki ?
Hayır hayır. 
Çoğaltmayalım çeşitleri.
" HUZUR "
Evet, sadece huzur .


dünyaya alışamadım...



Ben! çocukları sevdim yaşadım. Dünyaya alışamadım
kuru güller gibi yersiz ve inceydim biraz...

/ Turgut Uyar

yürürüm..



Yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir...
İSMET ÖZEL..


güzel günler...



Bu dünya soğuk. 
Rüzgâr genelde ters yöne eser. 
Limon ağaçları kurur. 
Bahaneler hep hazır. 
Güzel günler çabuk geçer.

| Cahit Zarifoğlu

sevildiğini bilmek..



''Sevmek belki birşeydir; ama SEVİLDİĞİNİ BİLMEK çok şeydir ....''

Charles Bukowski

acılan kapılar.


Sabaha uyandıran, kilitli kapılarıda açar.
(Tarık Tufan)


bir hastaya vardın ise...


Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise
Yarın anda karşına gele, Hak şarâbın içmiş gibi.

Yûnus Emre (k.s)


dünya dedikleri...




dünya dedikleri bir gölgeliktir...

7 Eylül 2014 Pazar

zor günler...


Nasıl günler bunlar, mavilikler tedirgin… Uçurtmaların dahi gökyüzüne nazı geçmiyor! Özgür Gümüşsoy


5 Eylül 2014 Cuma

eylül...




Eylül de Geldi; 
Bir Yanı Hüzün.. Bir Yanı Sevdalı Mevsim…!

(Arzu Camgöz)

cum'amız nur olsun...



Cenâb-ı Hak bizlere, Hakkʼa kulluk'ta son nefesimize kadar istikâmet üzere olmayı nasip ve müyesser eylesin!..

başa kakma!



Cömertlik et, iyilikte bulun. Fakat başa
kakma, çünkü cömertliğin faydası sana aittir.
(Şeyh Sâdî rahmetullahi aleyh)


3 Eylül 2014 Çarşamba

Serçeşme



Serçeşme

Yaşanılası dünyanın 
Ne tadı ne tuzu kaldı
Ömür denen şu zamanın 
Çoğu gitti azı kaldı


Çalışmadan yiyenlerin
Derimizi giyenlerin
Nice benim diyenlerin
Ne izi ne tozu kaldı

Çürük ökçe, yırtık taban
Kurdu kuşu ettik çoban
Gariban daha gariban
Ne çulu ne bezi kaldı

Bizden geçinen kalleşler
Döner gelir bizi taşlar
Sıvıştı yâren yoldaşlar
Ne sözü ne özü kaldı

Cahiller kendini aklar
Kâmiller özünü yoklar
Kurudu çaylar ırmaklar
Serçeşmenin gözü kaldı

Dertli Divani’nin varı
Canandır canın öz yâri
Geçti bu devrin baharı
Ne yazı ne güzü kaldı


Vuslat başka bahara/A.H

Eylül geldi; ha!
Bir telâş düştü ağaçlara...
Bahçeler hüzün kokulu...
Kuşların uykuları daha tedirgin...
Ayrılıklar, bir eylül daha kazandı;
"Vuslat, başka bahara...



2 Eylül 2014 Salı

gece inmiş şehre



Gece inmiş şehre..
Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi..
Birbirine kırgın duvarlar ve insanlar.
Şimdi ne yazsam da geçse, kalbimin küsü?

Erdem Bayazıt