30 Mart 2014 Pazar

ey gönül bakma cihana




Ey Gönül bakma cihâna gün gelir seyran gider               
Durma ağla gözlerim gel bu kafesten can gider

Sağlığı sen bil ganîmet gönlünü ezkâre ver
Çağrılır kabre girersin sonra bu meydan gider

Sıdk ile Allâh'a kul ol mâl ü dünyâ fitnedir
Bir kefen giyip gidersin servet ü sâman gider

Uyma gel ehl-i zamâna çokca sohbet eyleme
Çünkü onlar ehl-i Hakk'a her cihette yan gider

Cümle halk ehl-i seferdir devr-i Âdem'den beri
Pençe-i mevte takılmış günde bin kervan gider

Hâzır ol mevte KELÂMÎ gâfil olma bir nefes
Dost gider, düşman gider, ağyar gider, ihvan gider

kac çileden çıkar bir hayat


Kaç çileden çıkar bir hayat.
Kaç tane ilmek atarsın
Mutluluğu tam üstüne göre örmek için.
Kaç acı azaltır, kaç fırsat arttırırsın!
Ya ipin kalın gelir ya da şişin...
Bir de şekil vermeye uğraşırsın;

Haroşa bir ters, bir düz.
Bir de arada kaçırdın mı,
Söküp söküp baştan başlarsın.
Ters düz olmuşsun bir de bakarsın..!!


29 Mart 2014 Cumartesi

bozkır yalnızlığı...



Ömrümün hangi hecesine baksam
Uzadıkça uzayan bozkır yalnızlığı
Ve duman rengi kasabalar ki sen;
Okunaksız mektuplar da diyebilirsin, 
sesini yitirmiş bu gergin coğrafyaya...

Ahmet TELLİ


ne iyi gelir...



Çocukluk yağsa, mavilik yağsa, kardeşlik yağsa
Kimin yağdığı belli olmasa karışsak birbirimize
Sırılsıklam olsak birbirimizden hangimiz yağmur,
Hangimiz çocuk, hangimiz mavi, hangimiz şair
Belli olmasa da bir şiir çıksa hepimizden.
Şimdi ne iyi gelir ne iyi gelir ne iyi gelir!..

Haydar Ergülen

kimsesizliğim...




Ah ki ben;
kendimi bile
kimsesizliğimden tanırım.”

Turgut Uyar

Hulusi kalb ile birle Allah'ı



Hulusi kalb ile birle Allah'ı
Seni nara yakmaz hemi Vallahi
Bülbül ol metheyle Resulullah'ı 
Açılsın bahçende gül ferah ferah..."

27 Mart 2014 Perşembe

İmparatorluğa Mersiye





İmparatorluğa Mersiye 

Bin yıl oldu toprağına basalı 
Hayli oldu kılıçları asalı, 
Bülbüllerin onun için tasalı, 

Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Yol görünür, hakan emir verirdi, 
Dalga dalga ordularım yürürdü, 
Hamlemizden dağlar taşlar erirdi, 

Dolu dizgin aştık nice belleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Yıldız doğar, talihimiz belirir, 
Sabah olur, ulufeler verilir, 
Bir seferde dört krallık serilir, 

Al al ettik, kara kara tülleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır, 
Meydanlarda Rabbe dua okunur, 
Gölgemizden bütün cihan sakınır, 

Andırırdık coşkun akan selleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Kosovalar, Plevneler bizsizdir, 
Yosun tutmuş camilerim ıssızdır, 
Boynu bükük minareler öksüzdür, 

Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Hali görür, geleceği sezerdik, 
Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik. 
Haritayı biz kendimiz çizerdik, 

Fetheyledik deryaları,çölleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Rodopların ak başları yaslıdır, 
Serdengeçti gönül,artık usludur, 
Rüzgarları bile matem seslidir, 

Zafer,zafer der,eserdi yelleri, 
Biz neyledik o koskoca elleri?.. 

Osman Yüksel Serdengeçti

23 Mart 2014 Pazar

aşk elbisesi




Libâs-ı aşk derd ehline pîrâhendür âteşden
Derûn-ı ehl-i derdün var kıyâs it niçedür nâr
-Mostarlı Ziyaî-

[Dert sahipleri, aşk elbisesi olarak ateşten bir gömlek giydiklerine göre,
onların gönüllerinin derununda nasıl bir ateş yandığını varın hesap edin]

yüreğe düşen cemre





Bugün toprağa cemre düşmüş,
Bahar gelecekmiş..
Aldanma..!
Ne zaman senin yüreğine cemre düşer,
BAHAR da o an gelir dünyaya..

Zehra Sırımsı
 

19 Mart 2014 Çarşamba

bir eflatun kelebek



geceleyin, bir eflatun kelebek
çarpa çarpa geceye

geldi yine
pencereye.

kelebek dedim senin de mi

kırık kanadın

benim gibi

varmak için sabaha.

çok uzak varmak için sabaha

geceleyin, içeride ışık
dönüp duruyorsun karanlıkta.

kederliysem
kederliyim
niçin diye sorma.

gölgelenmişiz
bir durgun suda.

hiç taş atılmayan bir durgun suda.

iri kıyım tütün gibi kıyılmışız
örselenmişiz daha bir kez bile
şu örse değmeden
bu çekiç
varsak da sabaha.

geceleyin, kederli bir kelebek
dönüp duruyor orda.

Behçet Aysan


17 Mart 2014 Pazartesi

bab-ı rahmet...



Bâb-ı rahmetden sakın kalbin çevirme ey gözüm
Nefs-i şeytâna uyuben eyleme 'ömrün hebâ 


7 Mart 2014 Cuma

Kanaatkar mümin.





Kanaatkar mümin dünyalık bir şeye ihtiyaç hissettiği zaman isteme ,tazarru tevazu ve tevbe ayaklarrı ile hemen Rabbının huzuruna girer.Eğer Rabbı onun isteğini verirse o da bu ihsanından dolayı ona şükreder.Eğer vermezse vermeyişine boyun eğer gönülden razı olur herhangi bir itirazda bulunmaksızın Rabbinin iradesine karşı sabreder ,tahammül gösterir.Dinini alet ederek ,riyakarlıkla ikiyüzlülükle ve şaibeli yollardan zengin olmaya çalışmaz.
fethurrabbani s.174

bir gün...






 bir gün sana beni 
Nasıl biri diye sorarlarsa;
Beni, baharı ,şiiri ve kahveyi çok severdi de…

Mutsuzluk gizlenmiyor




İçimde mutluluklarla yarış eden acılar var
Mutsuzluk gizlenmiyor yoksulluk gibi zor...

1 Mart 2014 Cumartesi

olur biter,gecer gider...



“Olur biter, geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen, geçip gitmeyen.

Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu
anladığımdan bu yana…”

-Cahit Sıtkı Tarancı

kuşları azad et



Dedi: Kalbim sıkışıyor.
Dedim: Kalbindeki kuşları azad et.

İ.Çolak

Yağmur/A.H


Yağmur...
Yağdı, yağdı, yağdı...
Islandı içimin çölleri.
Bir çocuk gibi sevindi güller.
Bir şebnem bayramı yapraklar...
Yağmur...
Yıkar geçer vehimlerimi;
Bir damla gülücük bırakıp gider.
Yağmur...
Her yer mamur...