30 Aralık 2016 Cuma

öteler..


Bütün bu haksızlıklar, zulümler, eksiklikler,
bu dünyayı bu dünyadan ibaret bilmekten kaynaklanıyor.
Öteye ruhların kapalı oluşundan.
Gözlerin perdeli oluşundan.
Kalblerin mühürlü oluşundan.
Vakti,hep "öğle" sanışımızdan.
"İkindinin" sırrından habersiz oluşumuzdan.
Akşamı, güneş batmadan düşünemeyişimizden,
geceyi, gece gelmeden hatırlayamayışımızdan.
Sezai Karakoç

17 Aralık 2016 Cumartesi

efendim(sav)




Cemal-i pâkine yoktur cihânda olmayan âşık
Leylâ âşık, mecnun âşık, bütün kevn ü mekân âşık /
LÂ EDRÎ

bırakın kalsın


Yıkılır, yırtılır her kalın perde
Hesaba çekilir dünya mahşerde
Yazın şu duvara.. bırakın kalsın..!
| Üstâd Abdurrahim Karakoç |

ELİF'TEN BE'Yİ BİLMEYEN






ELİF'TEN BE'Yİ BİLMEYEN
Vaktinize hazır olun, ecel vardır, gelir bir gün
Emanettir kuşça canın, , issi vardır, alır bir gün

Nice bin kere kaçarsan, yedi deryalar geçersen
Pervaz uruben uçarsan, ecel seni bulur bir gün

İşbu meclise gelmeyen, anup nasihat almayan
Elif'ten be'yi bilmeyen, okur kişi olur bir gün

Tutmaz olur tutan eller, çürür şol söyleyen diller
Sevip kazandığın mallar, varislere kalır bir gün

Yunus Emre'm bunu söyler, aşkın deryasını boylar
Şol yüce köşkler, saraylar, viran olur kalır bir gün

gel gönül


Dost ile ettiğin ahdi unutma 
Gel gönül dost illerine gidelim 
Sakın bu fânîde sen vatan tutma 
Gel gönül dost illerine gidelim
Aziz Mahmut Hüdai hz

6 Aralık 2016 Salı

mütevazi olanı Allah yüceltir.

Bir gün Hz. Hüseyin r.a. fakir kimselerin yanından geçiyordu. Yere serdikleri bir yaygı üzerine oturmuşlar ufak tefek ekmek kırıntılarını yiyorlardı. Hz. Hüseyin r.a.’i görünce:
– Ey Abdullah’ın babası (Hz. Hüseyin’in künyesi), buyur, yemeğimize katıl, dediler. Hz. Hüseyin r.a. bineğinden indi, kendi kendine ‘Allah kibirlenenleri sevmez’ (Nahl, 23) ayetini okudu ve oturarak onlarla beraber yedi. Sonra:
– Ben sizin davetinize icabet ettim, şimdi de siz benim davetime icabet edin, dedi ve hep birlikte Hz. Hüseyin r.a.’ın evine gittiler. Eve vardıklarında Hz. Hüseyin r.a. hizmetçisine:
– Evde ne varsa getir, buyurdu. Hizmetçi evde olan bütün yiyecekleri çıkardı, sofra kuruldu. Fakirler yedi, o da onlarla beraber yedi. Fakirler yemekten arta kalanı yanlarına alarak götürdüler.
Ebu’l-Leys Semerkandî, Tenbîhü’l-Gâfilîn

bekledikce bileylenen yürek...



Suların sesini dinle şimdi 
ormanın fısıldayışlarını 
usulca yarılıyor dağların göğsü 
bir aşkı dinlendirmek için
Ve gözleri uzak yamaçlarda 
aranıp dururken bir şeyleri 
sessiz ve sakin beklemekte 
bekledikçe bileylenen yürek
Ahmet TELLİ