18 Nisan 2012 Çarşamba

Hz.Ebu Saıd El Hudrı(ra)







HZ. EBU SAİD ELHUDRİ (RADIYALLAHU ANHU)


Seçkin Hadis Râvisi


Ashabı Kiram’ın fakihlerinden biri... Sa’d b. Mâlik b. Sinan b. Ubeyd Adiyy b. Neccâr kabilesindendir. Babası Medine’de İslâm tebliğe başlandığında Müslüman olmuş Ebû Said radıyallahu anhu Müslüman bir ailede dünyaya gelmiştir.

Ebû Said el-Hudrî Resulullah’ın hadislerinden binden fazla rivayet eden Ebû Hureyre Abdullah b. Ömer Enes b. Mâlik Ümmü’l-Müminin Âişe Abdullah b. Abbâs Cabir b. Abdillah el-Ensârı ile birlikte “Muksirun” adı verilen sahabelerden biridir.

Bu yedi sahabe 16000’den fazla hadis rivayet etmiştir. Ebû Saîd el-Hudrî bin yüz yetmiş hadis rivayet etmiştir. Bunlardan 43 tanesi Buhari ve Müslim’de 26’sı yalnız Buhari’de 52’si yalnız Müslim’de diğerleri öteki hadis kitaplarında bulunmaktadır. (1)

Ebû Saîd Medine’de Mescid-i Nebevî’nin inşasına katılmış Bedir gazasında küçük olduğundan bulunamamış on üç yaşında Uhud gazasına babası ile katılmış ve bu savaşta babası Mâlik şehit olmuştur.

İşimiz o kadar yoluna girdi ki…

Babasının ölümünden sonra ailesinin geçimi ona kalmış ve önceleri açlık çekmiş karnına taş bağlamıştır. Ailenin kadınları “Kalk da Resulullah’a git ondan bir şey iste herkes istiyor!” dediklerinde önce gitmemiş sonra Resulullah’ın huzuruna gittiğinde onun şu hutbeyi irad ettiğini görmüştür: “İstiğna gösteren ve iffeti muhafaza eden insanları Cenabı Hak âlemden müstağni (ihtiyaçsız) kılar.”

Bu sözü duyduktan sonra bir şey istemeye cesaret edemeden dönmüştür. Bunun sonrasını kendisi şöyle anlatır: “Resûli Ekrem’den bir şey dilemeyerek döndüğüm halde Cenâbı Hak bize rızkımızı gönderdi. İşimiz o kadar yoluna girdi ki Ensar içinde bizden daha zengin bir kimse yoktu…” (2)

Ebû Said Benû Mustalik ve Hendek gazalarına da katılmış seferlere çıkmıştır. Hudeybiye Hayber Mekke’nin fethi Huneyn Tebük gazalarında bulunmuştur. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin on iki gazasında yer almıştır.(3)

Hz. Ömer ve Osman devirlerinde Medine’de fetva vermiş Hz. Ali devrinde Nehrevan savaşında bulunmuştur (Allah hepsinden razı olsun).

İlk haricî fitnesi!

Haricilere ilişkin şu rivayeti vardır: “Bir gün Resulullah bir şeyleri taksim ederken bir adam geldi ve ona:

— Ya Resûlallah adalet üzere hareket et dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem;

— Ben adalet etmezsem kim eder? Buyurdu. Hz. Ömer adamın kellesini uçurmak istedi. Resulullah buyurdu ki:

— Hayır bırak! Onun öyle arkadaşları olacak ki onlar sizin namazlarınızı oruçlarınızı beğenmeyecek fakat onlar bir ok yayından nasıl çıkarsa dinden öyle çıkacaklar. Bunların içinde öyle bir adam bulunacak ki memelerinden biri kadın memesi gibidir. Bunlar insanlar bir fetret içinde iken zuhur edeceklerdir.

Ve o sırada bu adam hakkında şu ayet nazil oldu: “İçlerinden sadakalar konusunda sana dil uzatanlar da var. Kendilerine ondan bir pay verilirse hoşnut olurlar; eğer kendilerine ondan bir pay verilmezse hemen kızarlar.

Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendilerine verdiğine razı olup “Bize Allah yeter. Lütuf ve ihsanıyla Allah ve Resulü ileride bize yine verir. Biz yalnız Allah’a rağbet eder (onun ihsanını ister)iz” deselerdi kendileri için daha hayırlı olurdu.” (Tevbe; 58-59.)


Ebû Said bu hadisi naklettikten sonra şöyle demiştir: “Şehadet ederim ki Resuli Ekrem bu sözleri söylemiş yine şehadet ederim ki bu adamı Hz. Ali katletmişti. Bu adam teşhis olunurken vaka yerinde bulundum onun Resuli Ekrem’in tarif ettiği gibi olduğunu gördüm.”



Resulullah’tan duymadığımı nakledemem!

Ebû Saîd’in rivayetlerini nakledenler arasında Zeyd b. Sabit Abdullah b. Abbas Enes b. Mâlik İbn Ömer Ebû Katade Ebû Tufayl Saîd b. El-Müseyyeb Tarık b. Şihâb Ata Mücâhid de bulunmaktadır.

Talebelerinden Kuz’a Ebû Saîd’e Resûlullah’ın namaz kılma şeklini sorduğunda şöyle demiştir: “Resûli Ekrem öğle namazına durdukları zaman birimiz kalkar Baki’ye gider ne işi varsa görür ondan sonra evine gelir abdestini tazeler sonra mescide döner Resuli Ekrem’i birinci rekâtta bulurdu” (4)

Ebû Said’e
— Siz bu hadisi bizzat Resuli Ekrem’den mi duydunuz? Diye soran Kuza’ya o şöyle cevap verir:
— Ben Resûli Ekrem sallallahu aleyhi vesellemden duymadığım şeyi nasıl naklederim? Evet bizzat Resûli Ekrem’den duydum…

Medine valisi Mervân’ın bir gün bayram namazında namazdan evvel hutbe okumasına cemaatten biri “Sünnete muhalefet ediyorsun!” diye karşı çıkmış Ebû Said de şöyle demiştir:
— Bu zat vazifesini ifa etmiştir. Resûli Ekrem Efendimizden duydum: “İçinizden biri bir kötülüğü görür ve onu eliyle yok edebilirse hemen onu yok etsin; eliyle yok edemezse diliyle yok etsin o da olmazsa kalbi ile yapsın. Bu da imanın en zayıfıdır.” (5)

Ebû Saîd Resûlullah’tan her duyduğunu her zaman rivayet etmemiş ihtiyaç duyduğu zamanlarda sünnetin yanlış uygulandığını gördüğünde hadis rivayet etmiştir. O yoksullara öksüzlere yardım etmiş onları evine alarak barındırmış ve terbiye etmiştir. Leys Süleyman b. Amr bunlardandır.

Ebû Said H. 74 yılında seksen bir yaşında vefat etmiştir. Ashabın fakih ve âlimlerinden olan Ebû Said’in Abdurrahman Hamza ve Saîd adında üç çocuğu olmuştur.

Dipnotlar: 1- Ahmed Naim Sahîhi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercüme ve Şerhi I 26 Mukaddime. 2- Ahmed b. Hanbel Müsned III 449. 3- Sahîhi Buhâri II 251 3- Sahîhi Buhâri II 251. 4- Ahmed b. Hanbel a.g.e. 111 35. 5- Ahmed b. Hanbel a.g.e. III 10.

ABDULLAH KARA - DR. ELİF HİLAL KARA

 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder