Nerede bir dert varsa, deva oraya gider; neresi alçaksa, su oraya akar.
Yüce Allah, üstünlük bakımından gözyaşını, şehitlerin kanlarıyla bir tutmadadır.
Kimin gönlü illetlerden arınmışsa onun duası, ululuk sahibi Allah’a kadar varır, makbul olur.
Eğer duada güzel bir nefese sahip değilsen yürü, özü sözü doğru kardeşlerden dua iste!
Dertsiz dua soğuktur, bir işe yaramaz. Dertli dua ve niyaz, gönülden, aşktan gelir.
Dua ederken O’na kırık bir gönülle el kaldır.
Çünkü Allah’ın merhamet ve ihsanı, gönlü kırık kişiye doğru uçar.
Rahmetler saçan dua kapısını kim vurdu da ona yüzlerce baharla icabet edilmedi?
Allah, yalvarıp yakaranlara ihsanda bulundu mu onlara
ihsan ettiği şeylerle beraber, uzun da bir ömür bağışlar.
Allah, ne alırsa onun karşılığını verir. Veliler bu sebeple O’na itiraz etmezler.
Bağını mı yaktı? Sana bir bağ dolusu üzüm ihsan eder; yas içinde neşe verir.
O, elsiz çolağa el verir. Gamlara maden olan kişiye neşeli, sarhoş bir gönül bağışlar.
Allah bize yardım etmek dilerse, bize yalvarmak ve münacatta bulunmak meylini verir.
O’nun için ağlayan göz ne mübarektir!
Onun aşkıyla yanıp kavrulan yürek ne mukaddestir!
Her ağlamanın sonu gülmektir. Sonunu gören adam mübarek bir kuldur.
Akarsu nerdeyse orası yeşerir; nerde gözyaşı dökülürse oraya rahmet nazil olur.
Yusuf değilsen bari Yakub ol; onun gibi matlûbuna erişmek için ağla!
O elbiseyi elde etmek istersen cesedindeki göz çocuğunu ağlat!
Nerede bir dert varsa deva, oraya gider; neresi alçaksa, su oraya akar.
Bulut ağlamadıkça yeşillik nasıl güler? Çocuk ağlamadıkça süt nasıl coşar?
Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey sâf ve temiz kişi! Defineyi yıkık yerlerde ara!
Kardeş, duadan ayrılma! Kabul edilmiş, edilmemiş, bununla bir işin yok senin!
Hz Mevlânâ- Mesnevî
Yüce Allah, üstünlük bakımından gözyaşını, şehitlerin kanlarıyla bir tutmadadır.
Kimin gönlü illetlerden arınmışsa onun duası, ululuk sahibi Allah’a kadar varır, makbul olur.
Eğer duada güzel bir nefese sahip değilsen yürü, özü sözü doğru kardeşlerden dua iste!
Dertsiz dua soğuktur, bir işe yaramaz. Dertli dua ve niyaz, gönülden, aşktan gelir.
Dua ederken O’na kırık bir gönülle el kaldır.
Çünkü Allah’ın merhamet ve ihsanı, gönlü kırık kişiye doğru uçar.
Rahmetler saçan dua kapısını kim vurdu da ona yüzlerce baharla icabet edilmedi?
Allah, yalvarıp yakaranlara ihsanda bulundu mu onlara
ihsan ettiği şeylerle beraber, uzun da bir ömür bağışlar.
Allah, ne alırsa onun karşılığını verir. Veliler bu sebeple O’na itiraz etmezler.
Bağını mı yaktı? Sana bir bağ dolusu üzüm ihsan eder; yas içinde neşe verir.
O, elsiz çolağa el verir. Gamlara maden olan kişiye neşeli, sarhoş bir gönül bağışlar.
Allah bize yardım etmek dilerse, bize yalvarmak ve münacatta bulunmak meylini verir.
O’nun için ağlayan göz ne mübarektir!
Onun aşkıyla yanıp kavrulan yürek ne mukaddestir!
Her ağlamanın sonu gülmektir. Sonunu gören adam mübarek bir kuldur.
Akarsu nerdeyse orası yeşerir; nerde gözyaşı dökülürse oraya rahmet nazil olur.
Yusuf değilsen bari Yakub ol; onun gibi matlûbuna erişmek için ağla!
O elbiseyi elde etmek istersen cesedindeki göz çocuğunu ağlat!
Nerede bir dert varsa deva, oraya gider; neresi alçaksa, su oraya akar.
Bulut ağlamadıkça yeşillik nasıl güler? Çocuk ağlamadıkça süt nasıl coşar?
Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey sâf ve temiz kişi! Defineyi yıkık yerlerde ara!
Kardeş, duadan ayrılma! Kabul edilmiş, edilmemiş, bununla bir işin yok senin!
Hz Mevlânâ- Mesnevî
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder