1 Ağustos 2012 Çarşamba

hoşgöreceğiz ama neyi?


Her şeyden önce kulun Hakk’a rızâ hâlini ifade eder. Öyle bir hâl ki, ona gerçek mahiyetiyle erişen kimse, hiç kimseyi incitmeyen, hiç kimseden de incinmeyen bir ahlâka sahip olur. Daima, perdenin ardındaki hikmete göre adım atar. Gerçekten de hayatta öyle hâdiseler vardır ki, başlangıç itibarıyla ne denli olumsuz görünüyorsa da netice itibarıyla o denli olumlu olabilmektedir...
O hâlde;
Cennette iken arza inen Âdem’i hoş gör!
Bin hikmeti var bilmediğin âlemi hoş gör!
Solmuş görüversen de gülistânı serâpâ
Buğzetme sakın, toprağa bak, lâlemi hoş gör!
Ey gökyüzünün göz yaşı, sensin yere rahmet,
Hakkın sana lutfettiği her mâtemi hoş gör!
Hoş gör ki gönül mevsimi geldikte eserken,
Rüzgârına el koysa güneş, meltemi hoş gör!
Kardeş gibi bir dalda büyür sivri dikenle,
Seyret gülü, hem yâreyi, hem merhemi hoş gör!
Mâdem ki yaratmış Yaratan yerli yerince,
Bir şey demeden her şeye, sun çiğdemi hoş gör!
Pek dilsiz olur cümlede lâkin konuşur söz,
Ben noktayı, sen virgülü, koy ünlemi hoş gör!..
Kullukta gönül tevbesinin şartı bu Seyrî,
Hep nefsini hoş görme, biraz hemdemi hoş gör!
Lâkin;
Her meselede olduğu gibi bunda da ilâhî hikmete mebnî olduğu nisbette «hoş görmek» makbuldür. Yoksa Allâh’ın hoş görmediği bir şeyi hoş görmeye kalkışmak, insanı iblise döndürür. Meselâ kâfirliği hoş görmek, kâfir yapar.
Yani;
Doğru kullanılmayan bir hoş görü, çıkmaz sokaklarda körlüktür. Böyle bir çıkmazı, tetikleyen hangi problem ve sebep olursa olsun aldanmamak zarurîdir. Maalesef, günümüzde en çok aldanılan nokta burası. Normalde yabancı dünyanın hiç hoş görülmeyecek nice yanlışlarını ve iflâs etmiş prensiplerini bile çeşitli bahanelerin tetiklemesiyle baldan tatlı, altından değerli bir profil içinde kâh eğitime sokmak, kâh aileye katmak, kâh topluma şırınga etmek, kâh ahlâka karıştırmak, hattâ daha ileri giderek medeniyetimizin alnına yapıştırmaya cür’et etmek, asla hoşgörü değil; fikrî, kalbî ve manevî bir intihardır.
Gece-gündüz bu intiharı dahî hoş göstermek isteyen gafillere karşı diyeceğimiz şu:
Gafletle bulunmaz yedi kat Arş’a asansör,
Hep yanlışı hoş görme, biraz doğruyu hoş gör!
(Seyrî)
Bir de şu:
Vazgeç de domuzdan, koyunun postunu hoş gör,
Hep düşmanı hoş görme, biraz dostunu hoş gör!

Dinsizlik azâbında uyan dînini hoş gör,

Hep kâfiri hoş görme, biraz mü’mini hoş gör!

Müsrifliği hoş görme, biraz ölçeği hoş gör!
Hep sahteyi hoş görme biraz gerçeği hoş gör!

Yani bilmeli ki;
Ancak hikmet çerçevesinde hoşgörü, büyük bir fazîlettir. Bu da ilâhî pencere ve hakikatte mümkündür. Çünkü ilâhî olanda, zerre kadar kusur ve aksaklık olmayan bir mükemmellik ve güzellik vardır. İşte bunu sezenler demiştir ki:
Hoştur bana Sen’den gelen,
Yâ gonca gül, yâhut diken,
Yâ hil’at u yâhut kefen,
Lutfun da hoş kahrında hoş.
Bütün âriflerin kendilerine şiar ve dillerine vird edindikleri bu hâl, Cenâb-ı Hakk’ın hoşnutluğuna pek muhteşem bir vesiledir. Aynı zamanda da şahsiyeti olgunlaştıran; basîret, idrak ve şuur derinliği kazandıran bir ölçüdür.
Bu şekilde;
Pek kıymetli bir tavsiyedir.
Velhâsıl hoş görmek, hikmeti görmektir. Neticeye göre kavramaktır. Bu mantığı Hazret-i Mevlânâ şöyle dillendirir:
“Terzi elbise yapacağı kumaşı parça parça keser. Bir kimse ona;
«–Neden kesiyorsun?» diye çıkışabilir mi? Ya da;
«–Bu kıymetli atlası neden parçaladın? Ben parçalanmış kumaşı ne yapayım?» diyebilir mi?”
“Şurası bir gerçek ki; her eski binayı yeniden yapabilmek için önce onu yıkarlar!”
“Böylece dülgerin de, demircinin de, kasabın da işi; yapmaktan evvel yıkmaktır!”
“Buğday değirmende öğütülüp ezilmeseydi, nasıl ekmek olurdu da sofralarımızı süslerdi?”
Hâl böyleyken değirmenciye;
“Güzelim buğdayı ne diye taşla dövüp başını eziyorsun?” diyenler, aç kalırlar.
Çünkü bu icraat, ezmek değil, kıvam vermektir. Gıda hâline getirmektir. Daha değerli yapmaktır.
Zamanımızda bu hikmeti göremeyenler, eğitimde aman ezmeyelim anlayışını kıvam vermemek olarak uyguluyorlar ve maalesef az adam yetişiyor. Hiç hoş görülmeyecek bir husus!
Demek ki öncelikle;
Gerçek hoşluğu temin edecek bir görüş ve gayret gerek!"


M. Ali EŞMELİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder