Nûn.
Bugünlerde ne çok duyuyorum; her şey kalemi fısıldıyor. Düşüncelerim ona meylediyor durmadan. Sanki görmediğim bir el sürüklüyor beni kaleme. Onunla dolaşıyorum artık; oysa, kimseler görmüyor, yalnız yürüdüğümü sanıyorlar.
Nûn.
Nûn.
Kamışla yazıyorum; tutuşuyor kelimeler, hüzünlerle baş başa kalıyorum. Yüreğim dayanmıyor. Elimle bir dal ucu yontuyorum; bir elif oluyor, kalem diyorum adına. Söylüyorum, yazıyorum yani. Görüyorum. Bir kamış, bir kuru dal, derken bir hokka; mürekkep dolu, misk dolu.. Bana kalıyor ne varsa; rahatlıyorum. Çünkü -O- var; harf harf onu işliyorum beyazlara.
Nûn.
Nûn.
Yâr denince kaleme sarılıyorum. Kâtibim oluyor kalem, sımsıkı tutuyorum. Kalem ümit, kalem huzur oluyor.
Nûn.
Nûn.
Kaleme koşuyorum. ‘Kalemle yazmayı öğretene’ doğru..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder