20 Ağustos 2012 Pazartesi

NÛN! Kalemle yazmayı öğretene doğru....


Nûn.
Bugünlerde ne çok duyuyorum; her şey kalemi fısıldıyor. Düşüncelerim ona meylediyor durmadan. Sanki görmediğim bir el sürüklüyor beni kaleme. Onunla dolaşıyorum artık; oysa, kimseler görmüyor, yalnız yürüdüğümü sanıyorlar.


Nûn.
Kamışla yazıyorum; tutuşuyor kelimeler, hüzünlerle baş başa kalıyorum. Yüreğim dayanmıyor. Elimle bir dal ucu yontuyorum; bir elif oluyor, kalem diyorum adına. Söylüyorum, yazıyorum yani. Görüyorum. Bir kamış, bir kuru dal, derken bir hokka; mürekkep dolu, misk dolu.. Bana kalıyor ne varsa; rahatlıyorum. Çünkü -O- var; harf harf onu işliyorum beyazlara.


Nûn.
Yâr denince kaleme sarılıyorum. Kâtibim oluyor kalem, sımsıkı tutuyorum. Kalem ümit, kalem huzur oluyor.


Nûn.
Kaleme koşuyorum. ‘Kalemle yazmayı öğretene’ doğru..!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder