21 Mayıs 2012 Pazartesi

araf...

ârâfaraf'ı soruyorsun;
araf; korku ve ümit:
bir sığıntıdaki mağara kuytusu;
tekrar döneceğim umudunda çıktığın her yolculuk;
' . . .
aşk; hep aradık /veya/ aşk içinde hep ara(f)daydık...
'O' dedik 'O'ndan' dekik ve herşey 'O'na akıyor' dedik...
belki o havf ve reca (korku-ümit) arasında;
ancak bu kadar akışkanız....

araf; ibrahimin narı
yunusun; okyanus imtihanı
eyyübün; sabrı
yusufun; kuyusu
musanın; tövbesi
muhammedin; mağarası
araf;
belki de arafın ta kendisi...."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder