30 Ocak 2012 Pazartesi

ÇAĞIMIZIN FİRAVUNLARI




Bunları biliyor muydunuz? Bundan beş sene evvel Mısır Müzesi'nden Ramses'in mumya bölümünden sakalı çalınmıştı. Bu hadise Mısır içinde fazla büyütülmeden örtbas edilmişti. Fakat bir grup arkeoloji meraklısı bu işin peşini bırakmak istememişlerdi. Araştırmalar doğrultusunda Ramses'in sakalının izine Amerika'da rastlanılmıştı. Girişimlerde bulunuldu. Kamuoyu oluşturuldu sakalın iadesi için. Bu girişimler bildik yöntemlerle bastırıldı. Gruptan bazılarının başına görünmez kazalar geldi ve bu olay bir gündem oluşmasına fırsat verilmeden unutturuldu.

Geçen ayda, Amerika ve İngiltere medyası şu haberi geçti: Ramses'in sakalı Amerikalı yetkililerce Mısır hükümetine teslim edildi. Tabii buraya kadar insan düşünüyor: Neden Ramses'in mumyası veya müzede bulunan paha biçilmez eşyalar değil de bir tutam keçi sakalı çalınıp kaçırılıyordu? Kafamı kurcalayan bu hadiseyi, Amerikan ve İngiliz basınına yansımasını da fırsat bilip İlhami abi'ye sordum. Bana şunları anlattı: "Sakal İsraillilerin organizasyonu neticesinde çalınmıştı. Bu hadisenin meydana çıkması durumunda kamuoyuna basit bir tarihi eser hırsızlığı şeklinde lanse edilmesi planlanmıştı. Öylede oldu. Asıl maksat ise çok farklıydı. İsrailli bir iş adamı sakalı elde ettikten sonra Amerika'nın baş hahamının eline ulaştırıyor. O'da Pensilvanya'da göl kenarındaki bir malikânede bulunan Mossad güdümünde, İbrani asıllı fakat Amerikalı bir iş adamı hüviyetindeki şahsa teslim ediyor. Ondan sonra çok daha ilginç bir vaka yaşanıyor. Çünkü CIA ile MOSSAD bu keçisakalı için birbirine düşüyor. İkisi de kaçırılan sakalı eline geçirmek istiyor. Neden diye merak ediyorsunuz söyleyelim. Çünkü bu sakalla DNA deneyleri yapılıp, tıbben yeni bulunan teknikler ile hücre yapılarıyla RAMSES'in karakterinin ve fizyolojisinin analizi yapılıp kök hücreleri üretildi. Çok gizli bu deneylerin amacı bu çağda RAMSES'in özelliklerini taşıyacak bir firavunu dünya sahnesine çıkarmak. RAMSES'in yüz şekli, bugün arkeologların ve çeşitli güvenlik birimlerinin kullandığı yüze et giydirme tekniği ile çözüldü.

Kime benziyor diye aklına gelenlere bir cevap: Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Sarkozy. O'nun hakkında ufak bir bilgi verelim dedi ve devam etti. Şeytani tarikatların başı olan şeytanilerin planları ile Dünya sahnesine çıkarılmış görevli adamlarıdır Sarkozy. Haçlılar yani haçlı koalisyonu panikte. İleride tasfiye edilemezse Avrupa'yı savaşın eşiğine getirecek adam. Görevi, birliği Vatikan'ın elinden almak. Sarkozy bir yahudidir. Hedeflerinden biri AB'yi saptırmak. ABD ve İsrail ile kendilerinin seçtikleri bazı ülkeleri birbirine kenetleyip, AB'yi bir Vatikan projesi olmaktan çıkartıp bir İsrail projesine dönüştürmek. Sarkozy Türk ve İslam düşmanıdır. Bu yüzden önce yapacağı iş entegreleri bozmaktır. Koyu bir AB taraftarı gibi davranıp emellerini gerçekleştirmek.'' dedi ve sustu. Aklıma Türkiye'deki AB yanlılarının acınası durumu geldi. Aynı zamanda Ramses'in keçisakalı konusu aklıma şu idrak çivilerini çaktı: "KIL TÜY deyip geçme. Allah bir sivrisineğin bile kanadını misal vermekten çekinmez buyruluyor Kuran-ı Kerim’de... İslam Alemi en ufak ayrıntıların dahi önemini kavramalı..."

Bu yazı çıkacak olan yeni kitabımdan bir alıntıdır. Bu arada sevgili dostum BAKİ GÜNAY'a bir ilk olan "Hazreti Hızır ve Hıdırellez" konulu sempozyumunu organize ettiği için, Bilim Sanat Felsefe (BSF) Akademisi'ne bizleri misafir ettiği için ve gelen herkese zahmetlerinden dolayı teşekkürlerimi bir borç bilirim. Üstad Mustafa Özdamar'a da aynı masada benimle bulunma tenezzülünden dolayı teşekkür ediyorum.

 

Oktan Keleş



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder