18 Kasım 2012 Pazar

can dide...



CAN DİDE
can dide; beyazından sözlerin
söylenmemiş kısmından en güzel cümlelerin.
erişmeden bir sabaha daha
hâzirûn şiirler yazıyorum sana.
oysa bilirsin ki;
darağacında boy vermez açılmamış güller.
sokaklar susar
yollar suskunluğa inat uzar.
uzadıkça kanar bir yanın
sesin sonsuzluğa karışır sanır
çırpınamazsın.

kaybolmak gibi yaşamak; adından
cümleler kurmak yeniye dair.
can dide kan ağlar sen yoksan.
unutur mevsimler seneleri
devr-i daim sonsuzluk mektebinde
ölü kuşlar görüyorum sokak aralarında.
isimsiz ve yani adı konmamış şehirlerde
uzadıkça uzuyor geceler.
/ gölgem; soğuk
buz gibi bir sokak lambasının
yalnız ve sadece kendi ile anılan gölgesine karışıyor.
doğacak günü düşünüyorum:
sanki hiç gelmeyecekmiş sanıyor
iki elim başımda beynimi kurcalıyor sensizlik düşleri.
can dide kan ağlıyor
anlayamazsın...

ömrün son-bahârında kurumuş
çürümüş yapraklar görürsün
düşmüş dalından.
yaşanmamış ve yaşatılmamış bir beden gibi
tıpkı dalından ayrı düşmek gibi seni özlemek.
her sonbaharda ayrı düşülen iklimlerde;
adını her rüzgârla anıyorsam
bir musallaya baş koyar gibi
kaldırımlara düşüyorsa yorgun bedenim;
can dide seni arar;
yok olamazsın...


ağaçlar soyunurken yeni bir yaşama
dudaklarında susuzluğun izleri paramparça.

avuçlarında hiç yaşanmamış bir hayatın
izleri değil mi uzayan ve kısalan.
söyle cân; dîde ağlamaz mı.
beyazından sözlerin
hâzirûn iklimlerde söylenmiş

gelecek zamanı hapseden büsbütün.
uzadıkça yollarla birlikte kanar bir yanım.
çırpınamam ölü kuşların memleketinde.
anlayamazsın cân
dîde seni arar;

ömrün son baharında kurumuş
çürümüş bir yaprağa benzer yüzüm.
özlemek derken;
adını sen koydum son-bahar'ın.
bir musallaya koyar gibi başımı
yorgun bedenimi emanet ediyorum geceye.
cân dîde seni özler
dokunamazsın...


Mustafa Nazif (körpe kalemler )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder