15 Ocak 2015 Perşembe

Allah'ım bizi az olanlardan eyle.




Elhamdülillahi rabbil alemin vessalatu vesselamu ala seyyidina muhammedin ve alihi vesahbihi ecmain.
Yüce Allah ‘'Ben cinleri ve insanları yalnız bana kulluk etsinler diye yarattım'' buyuruyor.(zariyat-56)
Bu ayetten anlamamız gereken şudur ki:yaratılmış olmamızın gayesi Rab ve İlah olarak Cenab-ı Hakkı bilip tanıyıp sadece ‘'O''na ibadet etmektir.Müminler 5 vakit namazla emrolunmuşlardır.Bizler her rekatta ‘'Hamd alemlerin Rabbına mahsustur''diyerek Allah'ı (cc)tesbih ile överek başlar ,aczimizi fakrımızı belirterek yalnız ‘'O''ndan medet ve yardım geleceğinin idrakiyle bizleri doğru yola nimete erdirdiklerinin yoluna iletmesini dileriz.(Fatiha 1-7))
Sonsuz ahiret nimetlerine eriştirilmek istiyorsak yalnız bize nimet vereni görmeli,''O''na hamd ve şükür etmeliyiz.Dünya nimetleri ahiret nimetlerinin sadece bir cüzüdür,esas baki olan cennet nimetleridir.
Ehl-i iman bir mümin lisanen ,bedenen ve halen şükretmekle yükümlüdür.Her nimet kendi nev'inden şükrü gerektirir.Dil daima Allah'ı zikretmeli ,kalp kırmaktan ,gıybetten ,kötü sözden sakınmalı ,güzel hoş latif sözler söylemelidir.Göz helal şeylere bakmalı ,kulak helal şeyler işitmeli kuran-ı kerim dinlemeli Allah'ın anıldıgı zikir meclis ve toplantılarda bulunulmalıdır.
Akıl,sağlık ve zamanda en büyük nimetlerdendir.Aklı ilim öğrenmek ve öğrendiklerini öğreterek Allah'ın istediği yolda kullanmalıdır.Vucudu Allah'ın hizmetinde helal kazanmak ve ibadet etmek için kullanmalı,zamanımızı tefekkür,tezekkür ve tedebbür ile doldurmalıyız.
Rivayet olunur ki: "Hz. Ömer (RA), bir adamın, "Allah'ım beni o azdan kıl" diye dua ettiğini işitince, sorar: "Bu nasıl dua?" Duayı yapan zat cevap verir: "Allah Teâlâ; "Kullarım içinde bana şükreden azdır" buyuruyor.(sebe 13) Beni de bu mutlu azlardan kılmasını diliyorum deyince, Hz. Ömer (RA): "Herkes Ömer'den daha bilgili der.
Hakiki mü'min hangi halde bulunur ise bulunsun, ister darlık, ister genişlik, ister hastalık, ister sıhhatlilik, ona düşen daima "Elhamdülillahi ala külli halin" sözünü tekellüm edip, bu hali bütün vücudunda ve ruhaniyetiyle (Cenab-ı Hakkın izniyle) hissetmesi lâzımdır.
Şükredenlere ise muhakkak mükafat vereceğiz. (Al-i İmran 145)
"Şükür eder iman ederseniz Allah sizi neye azaba uğratsın-Halbuki Allah şükür edenlerin mükafatlarını verici, onların ne yaptıklarını hakkıyla bilicidir." (Nisa. 147)
" Yemin olsun şükür ederseniz, elbette (nimetinizi) arttırırım. Yemin olsun nankörlük ederseniz hiç şüphesiz benim azabım cidden çetindir." (İbrahim/ 7)
" Biz şükredenleri mükafatlandıracağız." (Al-i İmran/145)
Resul-u Zişan efendimiz (sav) buyurdular:
Kıyamet günü "Allah'a her halükârda şükredenler ayağa kalksın.'' diye çağrıda bulunurlar. Bu arada bir zümre kalkar. Onlar için bir sancak açılır ye bununla cennete girerler.
Gene bir sahabiye sordular:
Sabaha nasıl çıktın? Cevap verdi:
Hayırla.
Resûlü Ekrem Efendimiz aynı soruyu tekrarladı. Sahabi aynı cevabı verdi. Üçüncü tekrarında ise:
Hayırla! Allah'a hamd ederim, ona şükür ederim, dedi.
Sallallahü aleyhi ve sellem:
İşte senden dilediğim cevap bu idi, buyurdular.
Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
''Beni yad ediniz ki, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin." (Sûre-i Bakara/152)
" (İman edip hayırlı işler yapanların) son duaları: Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun." cümlesidir." (Sure-i Yunus 10)

Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh buyurur:
Ey amelleri ile övünenler! Ey amellerine mağrur olanlar! Ey amelleri ile böbürlenenler! Ne de cahilsiniz! Ne de bilgisizsiniz! Eğer Allah'ın tevfiki olmasaydı, ne namaz kılmağa muktedir olabilirdiniz ,ne oruç tutmağa ne sabırlı olmağa,sizler öğünme mevkiinde değil, şükretme durumundasınız, övünmeğe hakkınız yok, şükretme vazifeniz var.
Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri, Davud aleyhisselama sabredenlerin vasfı hakkında şöyle buyurur:
Onların yeri Darüsselam olan Cennettir. Oraya girdikleri vakit, onlara şükretmeleri ilham olunur. Şükür sözlerin en güzelidir. Onlar şükrettikçe ben de nimetlerimi onlara artırır ve daha ziyadesini onlara gösteririm.
Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurur:
Siz zikreden dil, şükreden kalbe sahib olunuz!
İbni Mes'ud radıyallahü anh buyurur:
Şükür imanın yarısıdır.
Allah-ü Zülcemal Hazretleri bizleri hakkıyla şakir,zakir ve abid kulları arasına dahil eylesin 
Amin.
Berrin Türkoğlu Kaya




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder