31 Ocak 2015 Cumartesi

huzur..



Bütün hayatımız boyunca beklediğimiz ve nereden geleceğini bilemediğimiz huzuru arıyoruz. Ve tükenmez huzur arayışımız hayatta kalmamızı sağlıyor.
Hakan Günday

28 Ocak 2015 Çarşamba

hasbihal..



Ne güzeldi mektup arkadaslıkları...
Bembeyaz kagıtlara en safi duygular dökülerek hasbihalleşmek...
Önce selam edilir gözlerden öpülerek başlanırdı mektuba ve öylede son bulurdu...
Öyleya önce selam sonra kelam düsturdu...
Sonra hal hatır ..
Biraz gecikse yazışmalar merakta kalınırdı.
İyimi ,afiyettemi ,zordamı.
İçine hatıra olsun diye konulurdu hediyeler
Olurdu da ..
Mektubun kendisi idi hatıranın ta kendisi
Sizinde sakladığınız mektublarınız var mı?
Kahvenin hatrı olur da mektubların olmaz mı?
Berrin Türkoğlu Kaya
Bloğumda bana ait yazılarımı isim belirterek kaynak gösterirseniz sevinirim.
En azından kul hakkına girmemiş olursunuz.
Selamlar..

27 Ocak 2015 Salı

Çoğu gitti azı kaldı.


Yaşanılası dünyanın 
Ne tadı ne tuzu kaldı
Ömür denen şu zamanın 
Çoğu gitti azı kaldı
Çalışmadan yiyenlerin

Derimizi giyenlerin
Nice benim diyenlerin
Ne izi ne tozu kaldı
Çürük ökçe, yırtık taban
Kurdu kuşu ettik çoban
Gariban daha gariban
Ne çulu ne bezi kaldı
Bizden geçinen kalleşler
Döner gelir bizi taşlar
Sıvıştı yâren yoldaşlar
Ne sözü ne özü kaldı
Cahiller kendini aklar
Kâmiller özünü yoklar
Kurudu çaylar ırmaklar
Serçeşmenin gözü kaldı
Dertli Divani’nin varı
Canandır canın öz yâri
Geçti bu devrin baharı
Ne yazı ne güzü kaldı

25 Ocak 2015 Pazar

iç geçirme..


Acıtınca kaçınılmaz hale geliyor iç geçirme.
İsmet Özel

Dert sevgiliye yakınlıktır.



Mihnet, Rabia’nın rahatıydı,
Dertler, ümidi..
Hüzünle ihya olurdu, rahatlıktan şüphe duyardı.
Bir süre ayağına mihnet takılmasa, gönlü incinmese dünyadan,
“Ah ne kusur ettim de Sevgili beni hatırlamadı” diye ağlardı.
Ne zaman dertler onu bulsa, “Dostum bu gün beni andı” der ve rahatlardı.
Değil mi ki gaflet nefsi şâd eder.
Dert ise Sevgiliye yakınlıktır.


24 Ocak 2015 Cumartesi

neler doğar..




"Gün doğmadan meşime-i şebten neler doğar."
Rahmî
(Gün doğmadan gecenin karnından neler doğar.)






22 Ocak 2015 Perşembe

yeğdir...



Cihânın nimetinden kendi âb-dânemiz yeğdir
Elin kâşanesinden köşe-i vîrânemiz yeğdir
                                     Ziya Paşa

Ehl-i dil..



Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil
                                                   Nef'i


19 Ocak 2015 Pazartesi

Biliriz...



Biz ki acılarla olgunlaştık.
Biliriz kederi, kahrı ve zulmü.
Aşkı ve hicranı da biliriz.
Nice onmaz denilen yarayı,
Acılarla sargılamadık mı?
Ahmet TELLİ


15 Ocak 2015 Perşembe

Allah'ım bizi az olanlardan eyle.




Elhamdülillahi rabbil alemin vessalatu vesselamu ala seyyidina muhammedin ve alihi vesahbihi ecmain.
Yüce Allah ‘'Ben cinleri ve insanları yalnız bana kulluk etsinler diye yarattım'' buyuruyor.(zariyat-56)
Bu ayetten anlamamız gereken şudur ki:yaratılmış olmamızın gayesi Rab ve İlah olarak Cenab-ı Hakkı bilip tanıyıp sadece ‘'O''na ibadet etmektir.Müminler 5 vakit namazla emrolunmuşlardır.Bizler her rekatta ‘'Hamd alemlerin Rabbına mahsustur''diyerek Allah'ı (cc)tesbih ile överek başlar ,aczimizi fakrımızı belirterek yalnız ‘'O''ndan medet ve yardım geleceğinin idrakiyle bizleri doğru yola nimete erdirdiklerinin yoluna iletmesini dileriz.(Fatiha 1-7))
Sonsuz ahiret nimetlerine eriştirilmek istiyorsak yalnız bize nimet vereni görmeli,''O''na hamd ve şükür etmeliyiz.Dünya nimetleri ahiret nimetlerinin sadece bir cüzüdür,esas baki olan cennet nimetleridir.
Ehl-i iman bir mümin lisanen ,bedenen ve halen şükretmekle yükümlüdür.Her nimet kendi nev'inden şükrü gerektirir.Dil daima Allah'ı zikretmeli ,kalp kırmaktan ,gıybetten ,kötü sözden sakınmalı ,güzel hoş latif sözler söylemelidir.Göz helal şeylere bakmalı ,kulak helal şeyler işitmeli kuran-ı kerim dinlemeli Allah'ın anıldıgı zikir meclis ve toplantılarda bulunulmalıdır.
Akıl,sağlık ve zamanda en büyük nimetlerdendir.Aklı ilim öğrenmek ve öğrendiklerini öğreterek Allah'ın istediği yolda kullanmalıdır.Vucudu Allah'ın hizmetinde helal kazanmak ve ibadet etmek için kullanmalı,zamanımızı tefekkür,tezekkür ve tedebbür ile doldurmalıyız.
Rivayet olunur ki: "Hz. Ömer (RA), bir adamın, "Allah'ım beni o azdan kıl" diye dua ettiğini işitince, sorar: "Bu nasıl dua?" Duayı yapan zat cevap verir: "Allah Teâlâ; "Kullarım içinde bana şükreden azdır" buyuruyor.(sebe 13) Beni de bu mutlu azlardan kılmasını diliyorum deyince, Hz. Ömer (RA): "Herkes Ömer'den daha bilgili der.
Hakiki mü'min hangi halde bulunur ise bulunsun, ister darlık, ister genişlik, ister hastalık, ister sıhhatlilik, ona düşen daima "Elhamdülillahi ala külli halin" sözünü tekellüm edip, bu hali bütün vücudunda ve ruhaniyetiyle (Cenab-ı Hakkın izniyle) hissetmesi lâzımdır.
Şükredenlere ise muhakkak mükafat vereceğiz. (Al-i İmran 145)
"Şükür eder iman ederseniz Allah sizi neye azaba uğratsın-Halbuki Allah şükür edenlerin mükafatlarını verici, onların ne yaptıklarını hakkıyla bilicidir." (Nisa. 147)
" Yemin olsun şükür ederseniz, elbette (nimetinizi) arttırırım. Yemin olsun nankörlük ederseniz hiç şüphesiz benim azabım cidden çetindir." (İbrahim/ 7)
" Biz şükredenleri mükafatlandıracağız." (Al-i İmran/145)
Resul-u Zişan efendimiz (sav) buyurdular:
Kıyamet günü "Allah'a her halükârda şükredenler ayağa kalksın.'' diye çağrıda bulunurlar. Bu arada bir zümre kalkar. Onlar için bir sancak açılır ye bununla cennete girerler.
Gene bir sahabiye sordular:
Sabaha nasıl çıktın? Cevap verdi:
Hayırla.
Resûlü Ekrem Efendimiz aynı soruyu tekrarladı. Sahabi aynı cevabı verdi. Üçüncü tekrarında ise:
Hayırla! Allah'a hamd ederim, ona şükür ederim, dedi.
Sallallahü aleyhi ve sellem:
İşte senden dilediğim cevap bu idi, buyurdular.
Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
''Beni yad ediniz ki, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin." (Sûre-i Bakara/152)
" (İman edip hayırlı işler yapanların) son duaları: Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun." cümlesidir." (Sure-i Yunus 10)

Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh buyurur:
Ey amelleri ile övünenler! Ey amellerine mağrur olanlar! Ey amelleri ile böbürlenenler! Ne de cahilsiniz! Ne de bilgisizsiniz! Eğer Allah'ın tevfiki olmasaydı, ne namaz kılmağa muktedir olabilirdiniz ,ne oruç tutmağa ne sabırlı olmağa,sizler öğünme mevkiinde değil, şükretme durumundasınız, övünmeğe hakkınız yok, şükretme vazifeniz var.
Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri, Davud aleyhisselama sabredenlerin vasfı hakkında şöyle buyurur:
Onların yeri Darüsselam olan Cennettir. Oraya girdikleri vakit, onlara şükretmeleri ilham olunur. Şükür sözlerin en güzelidir. Onlar şükrettikçe ben de nimetlerimi onlara artırır ve daha ziyadesini onlara gösteririm.
Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurur:
Siz zikreden dil, şükreden kalbe sahib olunuz!
İbni Mes'ud radıyallahü anh buyurur:
Şükür imanın yarısıdır.
Allah-ü Zülcemal Hazretleri bizleri hakkıyla şakir,zakir ve abid kulları arasına dahil eylesin 
Amin.
Berrin Türkoğlu Kaya




10 Ocak 2015 Cumartesi

tren sesi..



Garibim
Ne bir güzel var
Avutacak gönlümü
Bu şehirde,
Ne de tanıdık bir çehre;

Bir tren sesi
Duymaya göreyim
İki gözüm iki çeşme.

Orhan VELİ


gitsem...



Bir ses bana: 'Gel ' dese
Ben o sesi işitsem,
Kimsecikler duymadan 
Bir kapı açıp gitsem...
Cahit Sıtkı Tarancı



8 Ocak 2015 Perşembe

Rabbim muhtac etmesin...




Arz-ı hâl etmez dil-i gamdîdemiz dildâre de 
Etmesin muhtâc Rabbim yâre de ağyâre de

Süleyman Nazif