yoklukta ''O''nu görmek...

Gönül Bir Yokluktan Dolayı Ağlasa,
Can Hak Tealâ'yı Bulmaktan Güler."

Ebu Süleyman Dârani h.z.

bikesem...

Ateşi hicrinle can durmaz figana başlar
Kaynayıp akar ol ateşle gözümden yaşlar
Ateşim yaşım iniltim can içinde gizlidir
Zahirimde yok içimde hasıl oldu yaşlar
Bî-kesem bu âlem içre sırrıma yok mahrem,
Bilmedi derdim benim ne kavm u ne gardaşlar

Niyazi MISRİ

ölüm tek kapısıdır ölümsüzlüğün...

Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil

... Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün
Bilincindeyim doğan ayın
Eriyen karın, akan suyun
Ve usul usul tükenen zamanın

Tekrarlayıp duruyor saat
Vakit de mahluktur
Vakit de mahluktur.

İşliyor kalbim
Eskiyor saçlarım
Ve gözlerimin en ince hücreleri

Okuyorum hayatı
Toprağın üstünden çok
Altındakilerle var olduğunu

Toprak ölüme aç
Ölüme muhtaç
Hayat

Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Tek kapısıdır ölümsüzlüğün

Ölümle tanıştıktan sonra anladım
Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın

Erdem BEYAZIT

bilmezler...

bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.

Orhan Veli Kanık

harab olmaya geldik...

Ta’mîrine sa’y eylemeyüz deyr-i fenânun
Zîrâ bu harâbâta harâb olmaga geldük...
 Yenişehirli Avnî Bey

[Biz bu yokluk âlemini tamir etmeye çalışmayız,
Çünkü bu harap yere, zaten harap olmaya geldik.)

sarf eyleme...

Sarf eyleme nakd-ı dili her sâde kumaşa
Kıymet verilir herkse kâlâsına lâyık…

( herkese sermayesine göre kıymet verilir gönül akçeni önüne gelen her basit kumaş için harcama.)

 LEBÎB-İ ÂMiDÎ

sevgi değerli insanların şiarıdır

El-hubbû min şiyemi’l-kir âm. “Sevgi, değerli insanların şiarıdir.”

 (Kelâm-ı Kibar)

Celî Sülüs,

Hat: Osman Özçay

bilmedim...

Bilmedim, vefâ denen meçhûl hazîne imiş
Fukarâ ömrün rızkı, cefâkâr sîne imiş.

gördüm...

Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,
Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı...

|| Cahit Sıtkı

tahammülsüzleşen /duyarsızlaşan insanoğlu...

Keyfinin kaçmasına tahammülü yok kimsenin.
Yoksulluk görüntülerine, açlıktan ölenlere, gözyaşlarına,
hak gasplarına, incinmişlerin dramına bakası yok.
Başkalarının acılarına ağlamak, dağ gibi bir yürek istiyor artık.
Yaşamanın ‘keyfini çıkarmak’tan onları düşünmeye vakti kalmıyor kimsenin.."

|| Ali Çolak

ruhun yarası..

İnsan ruhunun yarası dikiş tutmaz."

|| Ahmet Ümit

hüzün yansımaları...

Ümitsizlik boynumu büktüğünde, kalbime en yakın olur başım.
Kalbimdekiler gözlerime yansıdığında
Görmen gerek bir hüznün nasıl yürekten yaktığını...

Kadim Dolunay

ağlarım içten içe...

Ağ/larım içten içe...
İyice bir fırtına kalbim...
Yağmur yağar ağlarım ben!
Bir çocuk vurulur; ağlarım!
Ellerim yalnız kalır;
Gider misafirler; seassizliğin elini tutarım.
Nice ahlarımı bir solukta yutarım.
Yırtarım perdeleri bir ufuk, bir güneş , bir, bir, bir...
Niçindir, benim bu gökleri dolduran ağladığım...
Niçindir?!...
... Ağ/larım içten içe...
Gizlice ve apaçık bir kan/iviçe...
Gözlerim... gözlerim niye böyle benim...
Hep böyle sonbaharlı bahçe?!...

Ali Hakkoymaz

gözyaşımın akması...

Ağlayıp gözyaşımın yüzüme akmasını, bir dağ kadar altını sadaka vermekten daha çok severim.

Ka'bü'l Ahbar (ö.652)

cum'amız nûr olsun...

Ey Allah'ım hüzünlerde olgunlaştır beni....

Ey affetmeyi seven Rabbim, sil göz yaşlarımı..
Sen teselli et beni, serinlik sun şu bağrıma...
Vardır bunda da bir hayır..
Hayırlı kederlerimi sen sevdir bana!..
Tıpkı geceyesaçılan yıldızlar gibi,
Ömrüme ışık olsun, sıkıntı anlarımda e...ttiğim
dualar.. Hüzünlerde olgunlaştır beni..
Hz. Mevlana...

kardeşine su içiren...

Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu:
Kardeşine doyana kadar yemek yediren,
Kanana kadar su içiren kimseyi
Allah cehennem ateşinden,
Her iki hendek arası beş yüz yıllık,
Mesafe olmak üzere- yedi hendek uzaklaştırır.

Hakim, el-Müstedrek, IV, 129

edeb ya huu...

Her Kim Edepten Mahrum Kaldı,
Cümle Hayırlardan Mahrum Kaldı.

İbn Atâ

Bir kaç nefeslik ahh...

Göğün mihrabından saçılan karbeyaz üveyikleri görüyor musun?
Gelip yapışıveriyorlar, "buz gibi" sinir uçlarıma...
Korkarım onların da bir kaç nefeslik ah'ı kalmış dünyada!

/Leylâ Arsal/

ey bülbül-i divane

Ağlama ey bülbül-i divane Allah aşkına . . .
Merhamet kıl hasta-i hicrane Allah aşkına . . .

- Şeyh Galip -

dokunmuyor mu?

İhmale uğradığım dokunmuyor mu sana?
Bin defa kırdığını,
Bir defa anlasana !

Nurullah GENÇ -

ne vakte kadar

Ne vakte kadar testinin şekli, biçimi ile üstündeki nakışlarla oyalanıp duracaksın?
Testini şeklini, nakşını bırak da içindeki suyu ara.
Yani, insanların güzelliklerine, dış görünüşlerine bakma da ahlâklarına, huylarına, tabiatlarına bak…

Mevlana

bakıp geçme!

Bakma kabristanın ancak saha-i medhuşuna,
Dur da bir müddet kulak ver nâle-i hâmuşuna!
Kalbi hiç benzer mi sima-yi heybet-pûşuna!
Kim ki dalmıştır hayatın seyl-i cûşa-cûşuna,
Can atar, bir gün gelir, yorgun düşüp âğuşuna!

Kabristanın dehşetli sahasına bakıp geçme. Birazcık olsun dur da sükûtî iniltisine kulak ver. Bak ki, kalbi heybetli simasına benziyor mu? Hayatın coşkun seline kapılmış olanlar, yorgun düştükleri için bir gün gelirler, bunun kucağına can atarlar

M.A.Ersoy

mevt fitnelerden azad eder

Âdemoğlu mevt'ten (ölümden) firar ve feryad eder
Halbuki mevt onu fitnelerden azad eder
(Erzurumlu İbrahim Hakkı)

ebediyet bahçesi artık beni bekliyor...

En acı duygularla bakıyorum göklere
Bahçıvanlar şimdi hep diken yetiştiriyor
Rabbim,kavuşmasam da dünyada çiçeklere
Ebediyyet bahçesi artık beni bekliyor
..........
Mutluluk diyarına gideceğim göklerden
Nur ile penceremi bezeyecek çiçekler
İhtirasın,ölümün olmadığı o yerden
Meçhuller dünyasını dolduracak melekler
n.genç

sabır...

‎''Sabır kara bir dikeni yutmak,
diken içini parçalayıp geçerken de
hiç ses çıkarmamaktadır..''

Şeyh Edebali

bu nasıl kulluk böyle?

Mâlik bin Dinar, o eşi bulunmaz inci, bir gün Fatiha Sûresini okuyordu.

Sıra; ” İyyâke na’budu ve iyyâke nestein / Yalnız sana ibadet (kulluk) ederiz, yalnız Sen’den yardım isteriz.” âyetine gelmişti. Kalbine diken batmış gibi titredi ve hıçkıra hıçkıra ağladı.

Gözünün yaşları şebnem damlaları gibi eteklerine dökülürken dedi ki:
...
“Eğer bu âyet Allah’ın Kitabında bulunmasa ve okunması emrolunmamış olsa, asla onu okumazdım!”

Ondan sordular:

” Ey Hak dostlarının efendisi, neden öyle yapardınız?”

Buyurdular ki:

‘ Sadece Sana kulluk ederim’, dediğim halde yakinen biliyorum ki, hâlâ nefsimin kuluyum.”

Ancak Sen’den yardım dilerim’ dediğim halde hâlâ onun bunun kapısına koşuyor, teşekkür ve şikâyetlerimi herkese arz ediyorum. Bu nasıl kulluk böyle..?”

çocukluğumun sokakları..

‎''Çocukluğumun sokağında, küçükler suyun, yetişkinler ekmeğin, büyükler de ölümün sözünden hiç çıkmazdı.''
(İbrahim Tenekeci)

sordum geceden...

Sordum geceden, 'Gündüzü bilmem' dedi cahil
Sordum seneden, 'Vakti unuttum' dedi gafil
'Vuslat ne demektir?' diye ehl-i dile sordum
Birşey dediler şüpheli îmana mümasil...

İSMAİL HÂMÎ

''Sen'' düşer..

Sen yürüyünce gül nazı adımlarla,
Attığın her adıma karşılık sayfalarıma bir ‘ha...rf’ düşer…
Her harfin damarında sen dolaşırken,
Özlemler kabarır, dudaklarımın arasına bir ‘ah’ düşer…
Gözbebeklerimde okununca hüzün  bir ikindi vakti,
Her cümlenin sonuna bir ‘sen’ düşer…
...

Kadim Dolunay // 'Fatıma' şiirinden..

dünyaya sımsıkı sarılmak hamlıktır!

Ham meyve dalına sıkıca yapışır. Olgunlaşıp tatlılaşınca da dalda duramaz, düşer.
Dünyaya sımsıkı sarılmak hamlıktır, olgunlar daha hayırlı olanla ağızları tatlılaştığı için dünyaya soğumuştur.

Hz. Mevlana / Mesnevi

sır benim...

SIR BENİM...

Can özüme baht okları atılır;

Aşk derdiyle güle dönmüş nâr benim! ..

Söz gevherim, diyâr diyâr satılır;

İnci, mercan, elmas, yakût, dür benim! ..

Sel misâli coştum, taştım, duruldum;

Kırk menzilde kör nefsimle soruldum! ..

Çilem doldu aşk elinden vuruldum;

Dört kapıda yanıp tüten kor benim! ..

Çektim zaman perdesini edeple;

Her ibreti, hikmet bildim sebeple! ..

Takvâ gülüm s...eçilir mi neseple? ..

Yazan yazmış hayır benim, şer benim! ..

Mâ’rifette bir can eler eleğim;

Kara kışta gonca tutar yüreğim! ..

Kaç kez doldu bu aşk denen peteğim? ..

Ayet ayet bu okunan nûr benim! ..

Gam bulutum, rahmet olur dökülür;

Can evimden benlik taşım sökülür! ..

Vuslât diye can bedenden çekilir;

Nefis bende kolay benim, zor benim! ..

Sevgi bende, sevda bende, aşk bende;

Bir can için ten öğüten çark bende! ..

Var içinde bir ilâhî fark bende;

Tâ Elest’ten çözülmeyen sır benim! ..

(Dr.R.Araz)

inciden de incinir...

GÖZYASI LEYLA iCiN AKIYORSA, CiGERi iNCiTiR, SADECE MEVLA iCiN DAMLIYORSA, iNCiDEN DE iNCiDiR. " ( HZ.MEVLANA CELALEDDiN-i RUMi )

ikisini bir kazanayım diyen

Behlül Dânâ Hazretlerinden nasihat istemişler. Yerdeki bir kütüğün bir tarafına geçmiş, kaldırmış. Öbür tarafına geçmiş tekrar kaldırmış; ortasından kaldırmayı denemiş ve kaldıramamış. “Bu kadar” demiş. “Anlamadık” demişler. Açıklamış:

-Kütüğün bir tarafı dünya idi öbür tarafı âhiret. İkisini bir kazanayım diyen ikisini de kaybeder.

her zilletin elbet bir izzet var içinde...

Her zilletin elbetde bir izzet var içinde
Seyr et Çeh-i Ken'ânı ne devlet var içinde

Hep cân atıyor halk fenâ mülküne ammâ
Bir hârice çıkmaz ki ne hâlet var içinde
...
Mazlûma olur keyfer-i bed-hûyî-i zâlim
İklîm-i gamın başka bir âdet var içinde

Sen akla uyup gezme Felâtûn dahı bilmez
Hum-hâne-i dehrin niçe hikmet var içinde

Pek tar yeridir sırr-ı dehen sohbet-i aşkın
Yok yok bütün esrâra işâret var içinde

Çâk eyleyemem sînemi her dilbere zîrâ
Sultânıma âid bir emânet var içinde

Etmiş yine Gâlib kudemâ tavrını der-pîş
Eş'ârının âsâr-ı hakîkat var içinde

Şeyh Gâlib

cemalinden bir parça nasib et...

Hazreti Şah-ı Nakşibend(ks)o kadar ameliyle ve maneviyatıyla beraber vefat edeceği zaman şöyle vasiyet ediyor:
Birisi cenazemin önünde şunu yüksek sesle duyulacak şekilde okusun
''Ya Rab Ben bir dilenciyim sailim,mücrimim müflisim ,ben senin köyüne /kabre misafir olarak geliyorum.Senden bir tek dileğim var Oda bu mücrim abdine Allah /zatın için cemalinden bir parça nasib et.
Telvihat-ı Tis'a Risalesi s.145

mahbub-u ezeli ...

Kalb-i kâinattaki şu hakiki muhabbet ve aşk, bir Mahbub-u Ezelîyi gösterir.

Sözler

cumamız nûr olsun...

"Allahım! Senin takdir buyurduğun derdi, hep deva olarak görüyorum. Kahrı, cefayı da senin bir lutfun, bir vefan olarak karşılıyorum."

"Ya Rabbi! Sen beni dünyayı istemekten de, ahiret zevkini istemekten de kurtar. Yokluk tacını başıma giydir de, beni manen yücelt. Has kullarının arasına karıştır. Sana doğru gitmeyen yoldan beni geri çevir. Nefsin isteklerinden beni kurtar."

Ya Rabbi, sakın bizi bu halde bırakma!"

ey Rabbim!

Ey Rabbim..Ruhumun sönmüş kandillerini yak..
Karanlıklar aydınlığa ulaşsın daha net göreyim önümü..

"Kadim Dolunay"

sûret-i zahirde hamûşum...

Ne manâlar, ne sözler mündemicdir safha-i dilde
Egerçi sûret-i zâhirde hamûşum kitâb-âsa."

(Her ne kadar görünüşte kitab gibi susuyorsamda, (aslında) gönlümde ne manalar, ne sözler var (bir bilseniz...)

bu bir sır...

Gelür bir bir gider bir bir kalur bir,
Gelen gider giden gelmez bu bir sır

Lâ-edrî

niderim cihan mülkünü...

Ah kim ömrüm cihan mülkünde canansız geçer
Ben cihan mülkün n'iderim çünki can ansuz geçer.."
Ahmet Paşa

verirsen canını...

Verirsen cânını cânân senindir,
Düşersen derdine dermân senindir"

Usûlî |

insanın mahiyeti

İnsan sadece cismani bedeninden ibaret olsa idi
Rabbimiz ;

فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُ سَاجِدِينَ''

Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fekaû lehu sâcidîn(sâcidîne).''
(hicr-29)

Artık onu (insan olarak yaratıp)biçim verdiğimde ruhumdan üflediğim zaman siz derhal onun için secdeye kapanın buyrulmazdı...

Bab-ı Hüzün

 

duruvermiş...

Can saatini Rahman ezelde kuruvermiş.
Bir gün göreceksin ki o saat duruvermiş.
Necip Fazıl KISAKÜREK

ayrılıklar ,kavuşmalar...

zamana, mekâna siner;
Ayrılıklar, kavuşmalar...
İner kelimelerden kalbin kıvrımlarına;
İner akarsu telâşeleri...
Kuşların cıvıl cıvıl bayramı...
Sükût sükût bestesi dağların...

Ali Hakkoymaz

ey medet Allah'ım

 Ey düşkünlere yardım eden Allah, medet!

Medet bu iki taraflı dileklerden!
Ben, gönlün hilesinden, düzeninden öyle perişan bir hale geldim ki feryada bile kudretim kalmadı.

Mevlana, Mesnevi, VI, beyit no:200-1

kırılmış kanatlar...

Yan yana kuş gibi uçmak isterken!
Kanadı kırılmış,yan yana yatan ne çok insan var...

/Hasan Gül

Vefası olmayan...

vefası olmayan, şefkâti olmayan, düşüncesi olmayan, samimiyeti olmayan, gayesi olmayan, cesareti olmayan, imanı olmayan, vicdanı olmayan, güzel ahlâkı olmayan, basireti olmayan, edebi olmayan ve nihayet aşkı olmayan adam olamaz."

| Abdurrahim Karakoç

Bilirim...

Bilirim,
noktanın hangi kaleme ait olduğunu,
Hangi aherin hangi harfe küstüğünü,
İstiflerin hangi ruhlara kızıpta,harflerinden ayrıştığını,
Bilirim ruminin,hatainin,lacivertin, ruhsuz harflere tepkisini,
... hassasiyetinden murakkaaları parçaladığını....
Bilirim....
Muhammed Mağ