Kainat aşk ile yaratıldı,yaşam aşk ile başladı.
Bir gün Mevlana hazretlerine aşk nedir diye sorarlar.Hz Mevlana''ben ol da bil '' diyerek cevab verir.Aşk anlatılan,söylenilen yazılan değil yaşanılan bir duygudur.Aşkın Kur'an daki karşılığı muhabbet ,meveddet diye geçer.Hub sevgi demektir.
Birgün bir mürşide (mevlana oldugu rivayettir)talebeliğe kabul edilmesi için bir genç gelir.Mürşid gence şöyle sorar;hiç aşık oldun mu evladım?
Genc;hayır efendim cevabını verir.Mürşid :aşık ol da gel evladım der.Allah'ın yarattıklarını sevmeyen Allah'ı nasıl sevebilirdi.
Aşk insanı olgunlaştıran ,pişiren Hakk'a yakınlaştırandır.
Elbette günümüzdeki aşkları(!) kastetmiyoruz.Zamane insanları hoşlanmayı ,flört etmeyi aşk zannedip kendilerini ateşe atıyorlar.geri dönülmez hatalar yapabiliyorlar.Sevgi yüce Allah'ın kullarına en büyük ikramıdır.Elbette sevmek ve sevilmek herkesin hakkıdır.Fakat helal dairede olursa bu daha güzeldir..Birbirini seven iki kişi için nikahtan daha hayırlı bir şey yoktur buyrulmuştur.Helal dairesi geniştir,harama girmeye luzum yoktur.
Sevgi ve muhabbetin yaratıcısı El Vedûd olan Allah cc dür.Allah kullarını en cok sevendır.İnsan ilgi sevgi ve alakadan yaratılmıştır.İnsanın ve kainatın mayası muhabbettir.
Rum suresi 21.ayette ;kendileriyle sukun bulup huzura kavuşasınız ,aranızda sevgi ve ülfet hasıl olsun diye size kendi nefsinizden eşler yaratması da O'nun ayetlerinden dir buyrulmuştur.
İçinde sevgi ve merhamet bulunmayan kalb aşık olamaz,aşıklık iddiasında da bulunamaz.Ayette meveddet ve rahmet kelimeleri geçiyor.Bir kimse aşık olma iddiasında bulunuyorsa kendini Kur'anın ayetlerinin mihenk taşına vurmalıdır.sevgi ve aşk sakız gibi dillerde boş boş dolandırılacak kadar basit bir duygu değildir.Allah her kula da nasib etmez onu zaten.her insan tek ve özeldir.Allah tek yarattıgı kullarını bir diğer eşi ile buluşturup kaynaştırıp birbirine sevdirir .Sen ken biz olursunuz.
Aşık olmak herkesin harcı değildir, aşk yüce gönüllerin işidir.Her sevgiden konuşan dem vuran aşık olamaz.Aşk sıradan bir his değildir.Aşık olabilmek ve aşık kalabilmek için çile çekmek gerekir.Eğer çileye talib değilsen ey salik girme bu yola! Kendinide maşugunuda ziyan edersin...
Çünkü aşk ulvi gönüllerin hasletidir.
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helakım zehri dermanındadır.
Fuzuli misal diyebiyor ve cileyi tatlı bir bal gibi kabul edip ,bu yolda helak olmayı bile göze alabiliyorsan işte o zaman aşıklık istidadın var demektir..Aşk ya oldurur ya da öldürür.
Aşk ferhat misali ölümü göze alabilmektir.
Aşkın bir sınırı yoktur .
Hoca Ahmed Yesevi der ki;
Kalbim kandil ,halim fitil ,yağı gözyaşım,
İş bu ışk'ın yolu dilim dilim olmaktır.
Hz Mevlana da ''Aşk bir davaya benzer,cefa çekmekte şahide.Şahidin yoksa davayı kazanamazsın demiştir.
İşte aşkın yolunun en güzel tarifleri..
Herşeyin bir tartısı ve ölçüsü vardır .Sevgide fedakarlık yolunu bulamayanları asla gönül kapınızdan içeri sokmayın.
Aşk ,üç harf, tek hece sonsuz mana...
Berrin Türkoğlu