Çile zulüm zorluk ve yaşanan tüm olumsuzluklar kaderde varolan ve Allah tarafından özel olarak yaratılmış olaylardır. Çile ve zorluklar toplumun bazı kesimlerinde ‘kadersizlik’ olarak yorumlanır. Oysa çile insan için çok büyük nimettir…
Çile Sınavdır:
Hayatın bir kader üzerine yaratıldığına inanan insan için yaşanan olaylar Allah’ın sınavı olarak görülür. Herşeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu bilen bir mümin en büyük zorlukta dahi sabırlı ve tevekküllü davranır. Mümin için zorluk insanı isyana değil Allah’a götüren bir nimettir. Allah’ı seven ve O’ndan sakınan kişi bu olumsuz anları sınav olarak düşünür ve sınavını en iyi şekilde vermeyi amaçlar. ‘Yoksa siz Allah içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?’ (Ali İmran Suresi 142) ayetinde de bildirildiği gibi sabredenlerden olmak için çaba gösterir. Şeytan insanı duygusallığa ve isyana sürüklemeye çalışırken mümin aklını Allah sevgisi ve korkusuyla besler O’na sığınır. Müminin çileye karşı ilacı sabrıdır.
‘Andolsun Biz sizi biraz korku açlık ve bir parça mallardan canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. sabır gösterenleri müjdele.’ (Bakara Suresi 155)
Çile Uyarıdır:
Etrafımızda pek çok insanın dinden uzak yaşam tarzlarına şahit oluruz. Allah’a ibadet etmek yerine dünya hayatının geçici zevklerine ya da koşuşturmacalarına kapılan bu insanlar sadece zorluk anlarında Allah’ı anar O’ndan yardım dilerler. Yüce Rabbimiz ibadeti unutan ve şeytanın yoluna kayan kullarına çeşitli zorluk ve sıkıntılar vererek Kendini hatırlatır. Girdikleri gaflet uykusundan uyanmaları ve doğru yolu bulmaları için kullarını uyarır. Bazı insanlar bu uyarının farkına varıp Allah’a teslim olurlar; bazıları ise çile çekerken Allah’a dua edip çile kendisinden giderilince eski hayatlarına geri dönerler.
Onlar gemiye bindikleri zaman dini yalnızca O’na ‘halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca hemen şirk koşarlar. (Ankebut Suresi 65)
Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduğu zaman O’nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz. İnsan pek nankördür. (İsra Suresi 67)
Çile Nimettir:
Görünürde çile gibi görünen her olay aslında Allah’ın rahmetiyle doludur. Zorluk çile ve acı insanın gıdası gibidir. İnsan çileyle olgunlaşır güçlenir mükemmelleşir. Olumsuz durumlar gibi gözükse de temelinde mutlaka hayır olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Rabbimizin bize verdiği sıkıntıları O’na yakınlaşmak için bir vesile olarak algılarsak üzerimizdeki merhametini de anlamış oluruz.
Karaya çıkıp kurtulunca sırtını dönen nankör kullarından olmamak dileğiyle..
Altuğ ÖZTÜRK
Hayatın bir kader üzerine yaratıldığına inanan insan için yaşanan olaylar Allah’ın sınavı olarak görülür. Herşeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu bilen bir mümin en büyük zorlukta dahi sabırlı ve tevekküllü davranır. Mümin için zorluk insanı isyana değil Allah’a götüren bir nimettir. Allah’ı seven ve O’ndan sakınan kişi bu olumsuz anları sınav olarak düşünür ve sınavını en iyi şekilde vermeyi amaçlar. ‘Yoksa siz Allah içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?’ (Ali İmran Suresi 142) ayetinde de bildirildiği gibi sabredenlerden olmak için çaba gösterir. Şeytan insanı duygusallığa ve isyana sürüklemeye çalışırken mümin aklını Allah sevgisi ve korkusuyla besler O’na sığınır. Müminin çileye karşı ilacı sabrıdır.
‘Andolsun Biz sizi biraz korku açlık ve bir parça mallardan canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. sabır gösterenleri müjdele.’ (Bakara Suresi 155)
Çile Uyarıdır:
Etrafımızda pek çok insanın dinden uzak yaşam tarzlarına şahit oluruz. Allah’a ibadet etmek yerine dünya hayatının geçici zevklerine ya da koşuşturmacalarına kapılan bu insanlar sadece zorluk anlarında Allah’ı anar O’ndan yardım dilerler. Yüce Rabbimiz ibadeti unutan ve şeytanın yoluna kayan kullarına çeşitli zorluk ve sıkıntılar vererek Kendini hatırlatır. Girdikleri gaflet uykusundan uyanmaları ve doğru yolu bulmaları için kullarını uyarır. Bazı insanlar bu uyarının farkına varıp Allah’a teslim olurlar; bazıları ise çile çekerken Allah’a dua edip çile kendisinden giderilince eski hayatlarına geri dönerler.
Onlar gemiye bindikleri zaman dini yalnızca O’na ‘halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca hemen şirk koşarlar. (Ankebut Suresi 65)
Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduğu zaman O’nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz. İnsan pek nankördür. (İsra Suresi 67)
Çile Nimettir:
Görünürde çile gibi görünen her olay aslında Allah’ın rahmetiyle doludur. Zorluk çile ve acı insanın gıdası gibidir. İnsan çileyle olgunlaşır güçlenir mükemmelleşir. Olumsuz durumlar gibi gözükse de temelinde mutlaka hayır olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Rabbimizin bize verdiği sıkıntıları O’na yakınlaşmak için bir vesile olarak algılarsak üzerimizdeki merhametini de anlamış oluruz.
Karaya çıkıp kurtulunca sırtını dönen nankör kullarından olmamak dileğiyle..
Altuğ ÖZTÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder